"Valiza yaklaştık. Hasır örgülü kalın bir iple bağlanmış ve ip çapraz biçimde düğümlenmişti. İpi çözdük, valizi sesizce açtık. İçinde, cep lambamızın ışığı altında kitap yığınları parlayıverdi; Batılı büyük yazarlar bizi kollarını açarak karşıladılar: başlarında, beş altı romanıyla dostumuz Balzac vardı, onu Victor Hugo, stendhal, dumas, flaubert, baudelaire, Romain Rolland, Rousseau, göz kamaştırıcı şeydi bu böyle! ... Valizi yeniden kapattı ve elini, ant içen bir hristiyan gibi valizin üstüne koyarak açıklama yaptı: - Bu kitaplarla Terzi Kız'ı değiştiraceğim. Artık o asla basit bir dağlı kız olmayacak."