E-Dergi

Atsız deyince akla gelen tabi ki Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor, Deli Kurt ve Ruh Adam romanlarıdır. Belki de Yolların Sonu adı altında toplanmış şiirleri... Pek az kimse onun aynı zamanda dilci ve târihçi olduğunu bilir yâhut bilir de pek fazla üzerinde durmaz. Bunun sebebi dilciliğin ve târihçiliğin bir ihtisas, uzmanlık işi olmasıdır. Herkes târihçi olamayacağına ve herkes târih sevmediğinden dolayı bu alandaki çalışmaları da dar bir kitleye hitâb etmektedir. Osman isimli bir müellif tarafından hicri 1000 sıralarında yazılmıştır. Atsız 1936'da bu kitabı bir kitapçıda görüp incelediğini ve notlar aldığını ve Türklere âit kısımları kopya ettiğini söylemektedir. II. Dünya Savaşı'ndan önce hangi sebeplerle ve nasıl Berlin'e gittiği belli olmayan kitabın sonu meçhûldur. Atsız savaşta yanmış veyâ Rusya'ya götürülmüş olması ihtimâlini göz önünde bulundurmaktadır. Atsız'ın bizlere sunduğu bu kesitte ise sadece Türklere ait olan bölümler neşredilmiştir.

Mukaddes 123 sayfalık kısa bir roman olmasına karşın bir başyapıt niteliğinde. Romanın yazarı olan Adil Yakubov ise Özbek dilinin yaşayan en büyük romancısı olarak kabul edilmiştir. Ama romanlarını okuduktan sonra aslında tüm Türk dilinin de en büyük romancılarından biri olduğunu kabul edeceksiniz. Romanda dönemin sosyalist ideolojisi tartışılmaktadır ama bu tartışma sırasında kendinizi hiç de sosyalist olmayan ülkenizde bulacaksınız. Ailelerin "aman evladım oku da bizim gibi hayatın zorluklarını çekme" öğüdününse aslında nasıl büyük bir toplumsal trajedinin üzerini örttüğünü sorgulayacaksınız.Çok sıradan bir hikâyenin sıradışı sonu ise romanın gücünün ortaya koyduğu gibi bizleri hayatın en yalın gerçeği ile yüzleşmek ve kendimizi sorgulamakla baş başa bırakıyor…

Yazarın Kitabı Mukaddes'teki yazılanlardan yola çıkarak anlattığı bu hikaye İsa'nın çarmıha gerilişinin nasıl meydana geldiğinin kısa bir özetidir aslında. Aynı konuyu daha ayrıntılı okumak isterseniz Yeniden Çarmıha Gerilen İsa adlı eseride okuyabilirsiniz. Her ne kadar yazarları farklı olsa da içerik olarak birbirine benzerdir. Sonuç olarak, küçük bir köyde geçen bu kitap aslında dünyaları anlatıyor. Karakterlerine de, eleştirilerine de, köye de hayran kalacak; kendinizi olayların ortasında buluvereceksiniz. Bol bol sinirlenecek bol bol hüzünleneceksiniz de aynı zamanda. Leonid Andreyev mevsimlerin dönüşümünü anlatışını hayran hayran okurken, insanın doğasından tiksineceksiniz. Güç sahiplerinin bu gücü nasıl kullandıklarını görünce de... Neyse. Bazılarınca yazarın en iyi kitabı olarak anılan Yahuda İskariot kuşkusuz insanlar hakkında çok şey anlatıyor. Sadece bunun için bile okunur diyeceğim ancak inanın çok daha fazlasını bulacaksınız.Keyifli okumalar.

Serinin ikinci kitabı.İşgal dönemi İstanbul'unda siyasi bir suçlu olmasına karşılık, Kamil Bey suçunun iftira olması dolayısıyla (yanlış anlaşılma) kendisini külhanbeylerinin, acımasız katillerin ve uslanmaz kumarbazların arasında buluyor. Koğuş yaşamını, hapishane hayatını öyle bir anlatmış ki yazar sanki siz de orada Kamil Bey ile birliktesiniz.Hapishane jargonunun ve argo kelimelerin fazlasıyla kullanıldığı roman...İlk kitabındaki okuyucuyu kitaba bağlayan olaylar akıcılığını biraz olsun yitirse de, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap.. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerini, halkın Mustafa Kemal ismine olan farklı yorumlarını, o dönemde yaşadığımız çıkmazı anlatan harika serinin devamı...Asıl savaşın yurdu çiğneyen düşmanı yurttan attıktan sonra cehaletle yapılması gerektiğini çok güzel anlatıyor. Kitabın benim için en güzel tarafı Millet olamayan bir toplumun nasıl savrulacağını acı bir şekilde anlatıyor olmasıydı.Okumaktan asla pişman olmayacağınız bir seri...

Peygamber efendimizin hayatını detayına girmeden daha sade ve akıcı bir dille anlatmış Îhsan hoca. Dili zaten çok akıcı her kesime hitap ediyor."Çok fazla detay sevmiyorum ama efendimizin hayatını da merak ediyorum" diyorsanız tam sizlik bir kitap diyebilirim. Kisaca kitabi özetlersek; Doğumundan, ölümüne kadar en mühim olaylara vurgu yapılmış. En bilinmesi gereken konular üzerin durulmuş ve özelikle şirk ve tevhid konulari. İslâm dinin önemini ve peygamber efendimize bu insanlığın neden muhtaç olduğunu gözlerimizin önüne sermiş. Sav'î daha iyi anlayabilmek ve izninden gidebilmek adina güzel bir eser. Tavsiye ederim okuyun, okutun.