E-Dergi

Öncelikle şunu belirteyim, aşağıda bulunan birçok yorum, ismi aynı fakat yazarı John Hart olan kitap için yapılmış. Aynı sayfaya koymasaydınız keşke bu kitabı. Neyse ben Sharon Guskin'in kitabı için yorum yapacağım. Janie 4 yaşındaki oğlunun sorunlarıyla baş etmeye çalışan bekar bir annedir. Birgün anaokulu müdürü Janie'yi okula çağırır ve ona Noah'ın silahlardan bahsettiğini, hatta ateş ettiğini, birinin onu boğmaya çalıştığını vs. anlattığını söyler. Janie şok olur. Çünkü böyle bir şey yoktur. Oğlu silah bile görmemiştir, ya da kimse onu boğmaya çalışmamıştır. Ya da yoksa biri oğlunu öldürmeye çalışmış mıdır? 4 yaşındaki bir çocuğun asla bilemeyeceği şeyleri bilen, farklı biriymiş gibi davranan Noah'ın sorunu nedir? Noah asla yıkanmıyordur ve geceleri çığlık çığlığa uyanıyordur. Kitabı beğendim. Akıcılığından çok, vurucu gerçek olaylar tüylerimi diken diken etti. Tavsiye ederim.

Monica 5 yıl önce geçirdiğini düşündüğü bir kaza sonucu geçirdiği ameliyattan sonra kronik nöropatik ağrıları başlar. Bu ağrılar öyle şiddetlidir ki ağır kesiciler bile anca bir nebze kesebilmektedir. Bu hastalığı araştırdığımda yüzlerce insanın bunu çektiğini ve henüz bulunmuş bir tedavisi olmadığını öğrendim. Şiddetli ağırlarınız var ve çözümü yok. Her yeriniz her zaman ağrıyor. Monica bir yandan ağrılarıyla boğuşurken bir yandan da geçirdiği kazayı ve sonrasını hatırlamaya başlar. Aslında kaza geçirmemiş, biri onu merdivenlerden aşağıya itmiştir. Hem hastalığın verdiği ızdırapla uğraşıyor, bir yandan da onu kim öldürmeye çalıştığını araştıyor. Harikaydı. Tavsiye ederim.

Yıl 1793. Bekçi Jean- Michael Cardell çamurlu gölde iki kolu iki bacağı ve dili kesilmiş, gözleri oyulmuş tanınmayacak bir halde ceset bulur. Olayı ele alan verem hastalığının son safhalarında olan polis dedektifi Cecil Winge bekçiye kendisiyle çalışmasını teklif eder. Sol kolu savaş sırasında kopmuş olan Cardell ile bir yandan hastalığı ilerlemiş olan Winge olayı araştırdıkça dehşet verici kötülüğü ortaya çıkarmaya başlar. Genel olarak kitabı beğendim. "Hainlik hainliği doğurur, şiddet şiddeti," sözü kitapta tam olarak anlatılıyor. Tavsiye ederim.

Tarihin en büyük insanlık dramlarından biridir Bosna'da yaşananlar. Keskin nişancıların sokaklardan gelen geçeni çoluk çocuk ayırt etmeden tek tek öldürdüğü, sistematik işkencelerin, tecavüzlerin, çocukların babalarıyla ya da anneleriyle ilişkiye zorlandığı, en beter vahşetlerin yaşandığı yerlerden biri olan Saraybosna'nın eteklerinde bulunan Omarska Kampı'ndaki iğrenç ötesi olaylar anlatılamktadır kitapta. Yazacak çok şey var da, ayrılan bölüm sınırlı. Tavsiye ederim, mutlaka alıp okuyun.

Konusu güzeldi fakat anlatım tarzını pek beğenmedim. Yıllarca Buenos Aires'in mahkemelerinin birinde görev yapıp emekliye ayrılan Chaparro görev yaptığı dönemde kendisini çok etkileyen bir cinayet davasını yazmaya karar verir. O dönemde failinin bulunmadığı bu cinayeti araştırmaya başlar.