E-Dergi

Yormayan dili ve akış örgüsüyle akıcı bir eser. Kişinin kendisini yahut dünyayı sorgulatan bakış açısı ise esas beğendiğim nokta.

Sınırların hayallerimin ötesinde kalkmış olduğu bir dünya okurken rahatsız edip bazı bölümleri atlayarak yahut hızlıca okumuş olmama sebep olduysa da bir gün içerisinde bitirdiğim bir eser. Modern hayat hakkındaki öngörülerin isabet nispeti etkileyici ve aynı zamanda ürkütücü de. Eleştiriler ve bakış açısı çok ilgi uyandırıcı. Günümüz bakış açısından ciddi benzerlikler bulunması çektiği ilgimi daha da artırdı. Aile, ahlak, din, güzellik, fıtrat kavramları ve daha nicesi hakkında düşündürdükleri bakış açımı zenginleştirdi.

Martin karakterinin samimiyeti o kadar güzel aktarılıyor ki okuyucunun kendisinden bir şeyler yakalaması çok mümkün. Anlatım tarzı ise o kadar naif ve detaylı ki anlamlandıramadığım yahut çözümleyemediğim duygularımın betimlemesini okudum bazı bölümlerde. Dili de okuyucunun zihnini ve dilini geliştiren incelikli yapıda. Kitabı özetlesem üç kelimeyle, bu kelimeler naif, güçlü ve asil olurdu.

İnsanoğlunun aşağılıktaki sınırlarını gösterirken onurlu kalabilme sınırlarını da gözler önüne seren eseri heyecanla bazı bölümlerde kalbim çarpa çarpa okudum. Yazar dünyanın halini zeki bir çocuğun gözünden çok başarılı yansıtmış.

Yaşamınızdan kesitleri hatta kendinizin dahi zihninizde mahzenlere doldurup üzerine de demirden kocaman kapıları kilitlediğiniz olayları ve yönlerinizi, tanımadığınız biri tarafından yazılmış bi kitapta görmek ve üstüne üstlük o örümcek ağlarıyla dolu odaların kapısını açıp siz kapıda beklerken bi sonraki satırı merak etmenizle arkanızdan “Hadi” diye cesaretlendiren satırlar... Etkileyiciydi bu kadarını beklemiyordum.