E-Dergi

Osmanlı toplumunda batılılaşmanın yol açtığı çürümeyi ve kokuşmayı yakından anlamak için önemli bir roman.

Sovyetler Birliği içinde böylesine entelektüel bir yönetmenin çıkmış olması, aslında güçlü Rus edebiyatının ve biraz da Hristiyanlığın etkisidir.

Ümmet ağırlıklı bir toplumdan ulusal/milli bir topluma dönüşte yaşanan sancıları ve zulümleri anlamak açısından oldukça iyi hazırlanmış bir eser.

Bu kitapla beraber Anadolu Ermenilerinin inanç ve kültür bakımından kendileriyle komşu olan Türkler ve Kürtlerden pek de farklı olmadıklarını gözlemlemek mümkün olabiliyor.

İran'ın en usta öykücüsü olmayı hak ediyor.