E-Dergi

Kitabın senaryosuna ana hatlarıyla aşina idim (aşinayız). kitap senaryoya uyarlanırken bir kısım değişikliklere uğramış haliyle. Issık Gölü kıyısı filme resmedilememiş mesela. Ancak filmin klasik olması mı, müziğinin filmle olduça iyi bir uyum sağlaması mı yoksa tercüme edilirken tam başarılı bir tercüme olmaması mı (muhtemel) bilmiyorum ama filmin bir bitiş sahnesi vardı, çocuğun biyolojik babası değil ona emek veren kişinin daha önemli olduğu minvalinde bir tema işlenmişti. Aslında esas ders çocuk yetiştirmenin ve ona sevgi ile yaklaşmanın ne kadar önemli olduğu, anlatılıyordu. Bu sahneyi yeterince göremedim. Ancak gerçek aşk ve sevginin ne demek olduğu oldukça iyi işlenmiş ve bu yönüyle kitap ölümsüzlüğü hakediyor şüphesiz.

Fatma hanımın Sosyolog kimliğini ön plana çıkararak yazmış olduğu 2 kitabını daha okumuştum. Yazar gerek bu eserlerinde gerekse yine bu minvaldeki konuşmalarında daha akıcı bir üslupla "vay be" dediğim bir bakış açısına sahipti. Hikaye üslubunda aynı tadı bulamadım. Biraz buruk, karakterler bazan biraz günlük hayatın dışında gibi geldi.Belki diğer kitapları oldukça iyi bulmamdan dolayıdır.

Filistin'den, Malezya'ya bir çok islam ülkesindeki kadınların durumu anlatılmış.Bizzat gözlem ve ikili görüşmeyle oluşturulmuş emek verilmiş değerli bir eser.Ürdün ve Mısır'lı kadınlar beklenenden daha ilerdeler. Okumaya değecek bir eser.

Büyük ustanın, hacim olarak küçük ama verdiği ders itibariyle büyük ve duygu yüklü başka bir eseri. Toprağa verilen yarı kutsallık yanında analığa verilen kutsallık işlenmiş. Kocası ve 3 erkek çocuğunu askere gönderen bir ana, onlar yerine tarlada çalışan kolhozda yöneticilik yapmakta. Şehit olan insanların arkasından yüreğine taş basan bir ana. Bir anda kurtuluş savaşı dönemlerine götürüyor bizleri.

Küçücük ama içeriği bir bilgenin yıllarını verdiği, bilgi birikimini; damıttığı birikimini bir solukta okuma imkanı buluyorsunuz. Ayrıca medeniyet, batı, islam, türklük konusunda bilinen bazı fikirlerin aslında kalıplaşmış, ama başkalarının empoze ettiği fikirler olduğunu anlıyorsunuz.

Aykırı şairden aslında aykırı- ama doğru- bir kitap diyebiliriz.