E-Dergi

Jude, hepimiz gibi bir çelişki yumağı. hayatın zorlukları karşısında duraklayan, şaşıran, hayal kırıklıkları yaşayıp, acı çeken insanın temsili, jude. satırlar arasında ilerledikçe hatalarınızı ve acılarınızı sıradanlaştırıyor, onları bir parçanız olarak görmeye başlıyorsunuz. jude, belki çoğu insanın ortak kaderinin, acısının, pişmanlıklarının ve ulaşmak istediği aşkın kahramanı. ne diyelim; okunası bir roman

iskender sadece insan. insan şekillenen bir varlık. ingilterenin ortasında yaşıyor olsanızda namus için annenizi bıçaklayabiliyorsunuz. iskender hayatın akıp giden ritmi içinde önemsiz görülen küçücük ayrıntıların ne büyük sonuçlara yol açtığını göstermesi açısında güzel bir çalışma. roman hayal gücü ve kurgudan çok ızdırapla yoğrulursa farklı bir tat veriyor. elif şafak'ta kısmen de olsa bunu hissediyorum.

toplum içinde var olan farklı düşünce gruplarının toplumu değiştirme çabalarının altında yatan dinamiklerini, önyargılarımızın, dayatmalarımızın karşı tarafta yarattığı tepkiyi ve hareketi eleştirel bir dille ortaya koyan; nasıl tahammül toplumu oluruz sorusuna kısmen cevap veren güzel bir söyleşi kitabı.

neden bu haldeyiz? sorusuna verilmiş güzel bir cevap.

bu kitap tamamen bir zaman kaybı. güzelmiş felsefi miş çok derin felan geçelim bunları. bulaflar, sırf kırala yaranmak için görmedikleri elbiseye methiye düzenlere benziyorlar. kıral çıkplak. oğuz atay ın tutunamayanları da aynı teknikle yazılmış. bunu okuyacağınıza onu okuyun. daha nitelikli.