E-Dergi

İtiraf ediyorum ki Doğan Cüceloğlu'nun bütün kitapları aynı özden çoğaltılmış, ufak rötüşlerle düzenlenip yeniden yayınlanmış tadı bırakmakta damağımda.Eğer herhangi bir kitabını okuduysanız okumanız pek de bir şey kazandırmayacaktır size. Ama Cüceloğlu'ndan okuduğunuz ilk kitapsa 'İçimizdeki Çocuk',elbette kendinizden çok şey bulacaksınızdır.Ne de olsa anlatılan insan psikolojisi...yalnız bana saçma gelen noktalardan birisi kitabın kimi bölümlerinin sonunda bırakılan boşluklarla iç çocuğu konuşturmaya,tanımaya çalışmak...Bu kitaba psikoloji havasından ziyade test kitabı havasını vermiş kanımca.Bununla birlikte Remzi kitabevine bir türlü ısınamamamın nedenlerinden birisi de bu kitap ve diğerleri. En çok satanlar listesinde başı çekenler ve yayınlandığı hafta korsan türevleri ilk türeyen kitaplar genellikle Remzi kitabevinden çıktığı için,okunma kaygısından ziyade ticari kaygı olduğunu düşünüyorum.

Konu olarak ilginç bir kitap.Bu nedenle kuşkusuz sürükleyici;ancak bir yerden sonra anlatılanlar gerçeklikten ziyade masalsı bir havaya bürünüyor.Kalp nakli sonrası claire de beliren kimi kişilik, zevk, tercih değişiklikleri okuyucuya pek de gerçekçi gelmiyor.Sözü edilen macera da zaten kalp nakli öncesi Claire'nin yaşam mücadelesi ve sonrasında süregelen masalsı diye tabir ettiğim olaylar zinciri...Kitap,kalp nakli olan bir bayanın yaşadıklarını anlatsa da kanımca daha çok ticari kaygılarla ve dikkat çekmek maksadıyla yazılmış,yayınlanmış...

Maupassant' ın dilinin yalın, açık ve akıcı olması bir de öykülerdeki insan,doğa çözümlemeleri ve tasvirleri kitabı ister istemez bir çırpıda bitirme nedeni.Ancak öykülerin çoğu çok sarsıcı,beklenmedik sonlara sahip değil.Yine de kitap,Maupassant'ın yaşadığı döneme göre sahip olduğu olgun görüşlerini öğrenebilmek için birebir.

1-Aşkın Celladı
2-Tecavüz Yasal Olsaydı
3-Şişman Bir Hanım
4-Yanlış Çocuk Öldü
5-Benim Başıma geleceğini Hiç Düşümemiştim
6-Usulca Gitme
7-İki Tebessüm
8-Üç Açılmamış Mektup
9-Terapide Tek Eşlilik
10-Sahibini Arayan Düşler
'Aşkın Celladı'nı oluşturan Yalom'un 10 yılda derlediği 10 öykü.Saplantısal boyuta ulaşmış bir aşka tutunmaya çalışan yaşlı bir kadını,seks düşkünü,kanser hastası bir adamı,yaklaşık 120 kilo olan bir kadının yeme arzusunun altında yatanları, açılamayan mektupların sahibini,iki tebessümün çok sevdiği eşini kaybeden bir kadın ve 2 terapist için ne ifade ettiğini,bir annenin 3 çocuğundan yanlış olanın öldüğünü itiraf etmesi...ve diğerleri.topluma uyum sağlamaya çalışan ve çoğunluğun yaşamadığı kadar uçlarda yaşayan bir kaç insanın hikayesi.yalnız kitapta, kitabın özgün adının yazmaması ve 'aşkın celladı' olarak satışa sunulması dikkat çekicidir kanımca. acaba kitapta yer alan en uzun hikaye aşkın celladı olduğu için mi;yoksa satışları arttırmak maksadıyla ticari kaygılarla mı kitabın adı aşkın celladı?

3 insan, 3 dost ve 2 aşk... seni sevmiyorum öyle bir kitap ki, kimi zaman yazar tarafından okuyucuya sigara bile ikram edilmekte. karşılıklı diyaloglar halindeymiş gibi süren roman bir aşk üçgenini her kişinin kendi yorumuyla yorumlasını diler gibi.öyleki bir zaman sonra o 3 insanın yanında bir de siz kendinizi buluveriyorsunuz.