Toplam yorum: 3.077.321
Bu ayki yorum: 4.200

E-Dergi

hasan_ali_erdem Tarafından Yapılan Yorumlar

02.07.2008

Evet, siz alttan almaya, riyakârlığa, onursuzluğa yani düpedüz alçaklığa devam edin. Evet, siz de alçaklığa devam edin; hor görmeye, tiksinmeye, alay etmeye… Ve bütün bunları, yapılmasının ahlaksızlık addedildiği uygar toplumsal ilişkileriniz içinde, gerçek bir ikiyüzlülük ve inkârla; ölçülü, tutarlı ve erdemli davranışlar olarak kabul edin. Elbet foyanızı ortaya çıkaracak birileri çıkacaktır. Elbet karşısındakiyle eşitsizliği kabullenemediği için, sizin yaptığınız gibi kabul edilebilir bir alçalmayı ya da makul bir kibri değil, sonuna kadar alçalmayı, sonsuz bir hor görüyü göze alabilecek ya da erişilmez bir gururla herkesi hakir görebilecek erdemli insanlar vardır. Dostoyevski işte bu insanlardan birisidir. O, güçlüye yaltaklanarak, küçülerek, onurunu ayaklar alarak çıkarlarını kollamaya çalışan zayıftan ya da zayıfı aşağılayarak, alay ederek, hor görerek egosunu tatmin etmeye çalışan güçlüden nefret eder. Gerçek alçaklığın, insanın insana hükmetme isteğinde ve bu isteğin gönüllü taraflarında olduğunu söyler. Etiyle, kemiğiyle gerçek insanın bunu kabul etmektense; aşağılanmanın ve aşağılamanın en büyüklerini sonuna kadar yaşamayı tercih edeceğini söyler. Ve ekler, sizin sevginiz bile, sevenin sevilenin ruh ve bedeni üzerinde talep ettiği bir hükmetme hakkıdır. Ama sonuçta insan sosyal bir varlıktır; güç eşitsizliği ve tahakküm var olagelmiştir ve hep olacaktır. Zaten bu yüzden de bu notlar yeraltındandır.
10.06.2008

Raskolnikov, yaşamı anlamlandırmaya çalışan, bu çaba dahilinde doğru olarak düşündüğü -ama toplumsal olarak kabul görmeyen- bir davranışın ne derecede doğru olabileceğini kendi hayatını ortaya koyarak denme cesaretini gösterebilen, işlediği cinayetin (Liza ayrı bir tartışma konusu) doğruluğu konusunda şüphesi olmasada kendi deyimiyle "deha sahibi olmadığından" suçluluk duygusunun toplumsal ve bedensel süreçlerini kaldıramayan, büyük bir kumarbazdır.
09.04.2008

kitaba ismini veren hikaye "mutluluk" ilginç şekilde kitaptaki en sıradan hikaye(ama yazıldığı dönem için çok yeni bir konu olabilir). diğer hikayeler gerçekten çarpıçı. aşk ve sevginin güçlü tasfirleri, kadın erkek ilişkilerinin bu bağlamda çeşitliliği çok yalın bir o kadar da gizemli ve şaşırtıcı şekilde anlatımış. " sevgilinin ölümü", "mücevherler", "sorun yaratan güzellik" bence en güzel hikayeler...
09.04.2008

kitaba ismini veren hikaye "mutluluk" ilginç şekilde kitaptaki en sıradan hikaye(ama yazıldığı dönem için çok yeni bir konu olabilir). diğer hikayeler gerçekten çarpıçı. aşk ve sevginin güçlü tasfirleri, kadın erkek ilişkilerinin bu bağlamda çeşitliliği çok yalın bir o kadar da gizemli ve şaşırtıcı şekilde anlatımış. "ölen sevgilinin ardında", "mücevher", "sorun yaratan güzellik" bence en güzel hikayeler...
03.04.2008

bu kitaptaki "izmir'e", "söylendim durdum", "dört zait" gibi hikayeler; bir insanın duygu ve düşünce dünyasının karmaşıklığını bu kadar çarpıcı ve anlaşılabilir birşekilde anlatabilmesi açısından çok önemlidir. sait faik insanı, bu hikayelerinde, birçok duyguyu bir arada yaşatarak, derinden etkilyor.