E-Dergi

"Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı." diye bitirir, felsefenin en temel metinlerinden biri olan Tractatus'u Wittgenstein.
Eseri okuyabilen herkes etkilenmiş, tüm okurlarını dil konusunda yeni düşüncelere gark etmiştir Tractatus. Peki pek çok kişinin birkaç cümleden fazla okuyamadığı bu eseri okuyabilenlerin sırrı nedir?
Eğer siz de bir kez olsun dilin kökeni, işlevini ve bize oynadığı anlam oyunları üzerinde düşünmüşseniz, Tractatus'u bir kez değil, defalarca okuyacaksınız. Eğer bahsedilen, yani düşünebilen, okuyucu kitlesindenseniz siz de; dilin karmaşık ve karanlık dünyasına meşale tutan Tractatus'u acilen okumalısınız.

Diyalektik ütopya alanının ilk ve en başarılı örneği. Platon'un; idealar devletinin yeryüzü versiyonu olan devleti, bu devletin toplumla ilişkisini, toplumsal yapılanmayı ve günümüz devlet yapılarında dahi düşünülmemiş birçok kurumu neden ve nasıl kurguladığını gösteren eser.
Bu eserdeki Devlet yapılanması komünizmden faşizme, otokrasiden kapitalizme kadar günümüzdeki ve geçmişteki sistemleri etkileyen kurgularla dolu.
Platon'u, onun ahlaklı insanını ve bu ahlaklı insanı yetiştirecek olan Devlet'ini anlamak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir eser.

İsmet Özel'in Erbain'i son yüzyılımızın en büyük şairlerinden birinin 40 yıllık şiirinin ve yine İsmet Özel'in erbain çilesinin de yansıması.
İsmet Özel'in dizeleri yüzlerce kişi tarafından farklı anlamlara gark edilerek okundu yıllardır. Ancak bu farklı anlamlar birşeyi etkilemedi: Onun şiirinin her türlü anlamlandırma kaygısını ortadan kaldıran etkileyiciliğini...

Bir şairi kendi dizelerinden daha iyi kim/ne anlatabilir:

Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir?
Yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir?
-Yaşama!
-Ya bileydim?
Yazar: Mıydım
Hiç: Şiir.

Piyasadaki diğer çevirileri eksik veya hatalı olduğundan İş Bankası Yayınları'nı tercih ettim ve gerek anlatım gerekse de baskı kalitesi sebebiyle bu tercihimden çok memnun kaldım.
Kitapta, Oblomov'un tutkulu karakteri ve büyük idealleriyle çatışan tembelliği, bu tembellik yüzünden yaşadığı çelişkiler ve tercihleri(aslında tercih edemeyişi) yüzünden yitirdikleri enfes bir üslupla anlatılmış. Kitap yayımlandığından beri Batı; Doğu insanını, özellikle de aydınını, Oblomov olarak görmüş, Oblomov'dan hareketle değerlendirmiş. Kendimizi tanımak, nasıl tanındığımızı anlamak ve özellikle özeleştiri yapabilmek için mutlaka okunması gereken bir kitap.

Tam anlamıyla bir klasik.