E-Dergi

elime ulaştığı gün okuyup bitirdiğim ve uygulanabilirliği konusunda hafiften sıkıntılı bir kitap...şöyleki; doğal,güncel tabirle ''organik'' etler,yumurta,yağ gibi besinleri bulmak,mahalle aralarında satılan ama içindeki karışımın ne olduğunu anlamadığımız günlük sütlerden yapılan yoğurt mayalamak,doğal fermantasyonla sirke üretmek veya bulmak vesair hem zor,hem maliyeti yüksek iş gibi göründü bana...denemeye değer mi derseniz bence bir şey kaybetmezsiniz ki tüm bu kafa karışıklığına rağmen ben de öyle yapacağım..kitap alınmalı mı diye sorarsanız;başka bir yoruma katılarak yinelemek isterim;televizyon programına denk gelirseniz kulağınızı açıp dinlemeniz kâfi bence...ve aslında yazılanları,söylenenleri hepimiz biliyoruz da bilmemek işimize geliyor :)

ve tabi ki bizlerin bi-haber olduğumuz gerçeklerden haberdar olmamızı ,''sağlam kaynak olarak görülemese de'' kitapta anlatılanları internette araştırmamı sağladığı ,her milletin ve halk kitlesinin bireysel veya toplu olarak gizlediği hazin ve çileli hikayelerini düşünmemiz için bir ufuk ta O açtığından dolayı Zülfü Livaneli'ye çok teşekkür ederim...( fakat ben de varolan basımdan mı yoksa Maya'nın anlatımları gerçeğe yakın olsun diye mi anlayamadığım bir şey var: bazı küçük paragraflar kitapta peşpeşe tekrar basılmış...hem de aynı biçimde başlamadığı halde aynı gelişme ve sonuca bağlanarak )

Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyetin filizlendiği günler,önemli kişilikler gözünüzün önünden geçiveriyor...Birbirine bu denli tutkun veya bir davaya ölümüne sevdalı insanların hepsini birarada görmek,bu kadar yakın ve samimi olduklarını bilmek insanı şaşırtıyor...Herkese hüzünlü okumalar dilerim...

''iki devlet ,bir millet'' felsefesini kabullenemeyerek, hadimi olunacak bir ümmete hakim olma yarışında olan iki kardeşin, madde ve manaya dokunan hayatlarını bir pencereden izliyor ve ''acaba kardeşlik baki olsaydı tarih nasıl değişirdi'' diye sormaktan kendinizi alamıyorsunuz..yüreğine sağlık üstad!

"din,tarih,felsefe,bilim..içinde yok,yok yani hayat var..hafızam almıyor..nasıl olur
da bir insan bu kadar çok ve farklı bilgiyi harmanlayıp böyle çekici bir üslupta
yazabilir..zaten yazar iskender pala olunca kitabı beğenmemek mümkün mü?"