Toplam yorum: 3.075.691
Bu ayki yorum: 2.567

E-Dergi

Editörün Seçtikleri
02.02.2012

Ali URAL yeni tanıştığım bir yazar. Hikayeleri okurken tüyleriniz diken diken oluyor. Fakat her okuduğunuz hikaye sizi biraz daha insan olmaya davet ediyor. İnsan olarak kaybettiğimiz duyguları hatırlatıyor.
10.03.2011

Tanrıça serisi gerçekten çok güzel,anlatılan aşk güzel,betimlenen ortam güzel... Daha da önemlisi kötü adam bildiğimiz Hades seksi bir tanrı olarak karşımız çıkıyor.Ölüler Ülkesi'nin büyüleyici güzelliğini okuyunca,kesin oraya gideceğini bilse insanın ölesi geliyor :))
12.11.2013

Fahrettin Paşa… Ders kitaplarında neden yer verilmez böylesi kahramanlara bilmiyorum. Eğer tarih öğretmeni olsaydım bütün öğrencilerime bu kitabı ödev olarak verirdim. İmanın ve vatan sevgisinin bir arada harman olduğu korkusuz koca yüreğiyle düşmana galebe çalmasını ağlayarak okudum. Okurken de kendimden utandım neden daha önce bu kahramanı öğrenmemişim diye. Öğrencilik yıllarımdaki tarih dersi müfredatını hazırlayanlara kızdım, saçma sapan mitolojilerle beynimizi doldurmuşlar diye. Daha fazla zaman kaybetmeden okunması gereken bir kitap. Mekanın Cennet olsun Fahrettin Paşa…
03.08.2014

yazarın okuduğum ilk kitabı ve som zamanlarda okuduğum en etkileyici kitap. o kadar gerçek o kadar içten bir anlatımı var ki gerçekten hayran kalmamak elde değil. aşkın en saf halini anlatmış. beklemeyi kaderi sabrı çok güzel ifade etmiş kalemine sağlık
11.11.2011

Hem alanımla ilgili olması hem de çok net kaynaklar göstermesi açısından ilgiyle okudum, kütüphanenizde kaynak olabilecek bir eser. 'Dil' öğesinin, tarihi yansıttığının çok güzel bir örneği bu kitap...
Ziyaretçilerin En Çok Katıldıkları Yorumlar
01.04.2024

çocuklar icin yazılmış harika bir kitap .
Kitapta Mezopotamya olarak adlandırılan, Fırat ve Dicle Nehirleri arasında kalan büyük bir bölgede, MÖ 4binli yıllardan başlayıp MS 100lü yıllara kadar uzanan bir dönemde yaşamış olan medeniyetler anlatılıyor.

Kitabın ilk bölümünde Mezopotamya adının kaynakları açıklanıyor ve bölgenin genel sınırları belirtiliyor.

MÖ 4binli yıllarda, önce ticari ve idari amaçlarla daha sonra da genel kullanım amacıyla kilden yapılmış tabletler üzerine kamışlarla işaretler koyularak oluşturulan çivi yazısının bulunması, o dönemle ilgili yazılı kaynakların bulunmasını sağlamıştır.

Kitapta çok uzun yıllar süren ve halen devam eden araştırmalarda bulunup çözümlenen kil tabletlere göre Mezopotamya'da var olmuş önemli medeniyetler anlatılmış.

Kitapta bölgenin bilinen en eski şehri Uruk'tan başlayıp Sümerler, Akadlar, Babil Krallığı, Asurlar gibi medeniyetlerden detaylı bir şekilde bahsedilmiş.

Bu devletlerin var olduğu bölgeler bugünkü adları da verilerek anlatılmış, genel olarak bu devletlerin kuruluşundan yıkılışına kadar olan süreçlerden ve önemli olaylardan bahsedilmiş.

Kitabın sonundaki harita kitapta anlatılan bölgeleri anlamayı oldukça kolaylaştırmış.

Mezopotamya ve bu bölgede geçmişte var olmuş medeniyetler hakkında genel bilgi edinmek ve daha detaylı yapılacak araştırmalar için özet bilgi edinmek için okunabilecek faydalı bir eser.

"Sümerce, bugün bilinen hiçbir dille akraba olmamasına rağmen, yapısal olarak, gramer işlevlerini ifade etmek için kelimenin köküne ön ve son eklerin eklendiği Fince, Macarca ya da Türkçeye benzerlik göstermektedir." s.11
Mathias Rohe, İslam hakkında kapsamlı araştırmalar yapan Alman bir hukuk akademisyeni. Mukayeseli araştırmalarıyla biliniyor. 2001-2007 arasında Nürnberg Eyalet Mahkemesi'nde hakimlik de yaparak teorik bilgilerini pratikle birleştirmiş. Almanya İçişleri Bakanlığı'nın yürüttüğü "Alman İslam Konferansı" (Deutsche Islam Konferenz) bünyesinde, 2006-2009 arasında üyelik yapmış. Ülkeler arasında diyaloğa yaptığı katkılardan ötürü Ankara Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora unvanı verilmiş (2018).

Yazar, İslam hukukunun dayandığı temelleri, bu hukukun temel içeriğini ve şimdilerde nasıl geliştiğini açıklamak amacıyla bu küçük fakat yoğun içerikli eseri kaleme almış. Kitabın hedef kitlesi, hukukçu uzmanlar değil. Bir başka ifadeyle eser, meslekten olmayan ve konuya ilgi gösterenler düşünülerek yazılmış. Kitabın ilk yarısında verilen (şeriat nedir? hukukun temel kaynakları olarak Kur'an, hadis, icma, kıyas, içtihat gibi) bilgilerin, oldukça temel düzeyde olmasından da bu durum rahatlıkla anlaşılıyor.

Eserin ikinci yarısı, 19 yüzyıldan günümüze İslam hukukunda yaşanan gelişmelere ayrılmış (s. 49 vd). Yazara göre, 19. yüzyıldan bu yana İslam hukuku birçok alanda, şeklini temel olarak yeniden tasarlayan bir ölçekte değişiklikler geçirmiş. Rohe, bunlara örnek olarak, Osmanlı'da ilk büyük kanun derlemesi şeklinde hazırlanan Mecelle'yi (1876), Mısır'da Muhammed Abduh gibi reformcuların esaslı yazılarıyla içtihat kullanımına yeniden geniş bir alan kazandırılmasını, farklı mezhep görüşlerinin birleştirilmesini gösteriyor. O'na göre, İslam dünyasındaki kanun koyucular, ilgili politik güç dengesine bağlı olarak reformları ihtiyatlı bir şekilde gerçekleştirme eğilimindeler. "Dini olarak kabul görmüş bir hükümdarın meşruiyeti ne kadar büyükse daha doğrusu laikleşme süresi ne kadar ilerlemişse o kadar çok esaslı reformlar icra edilir." (s. 56)

Yazar, müslümanların çoğunlukta olmadığı Avrupa ülkelerinde, özellikle kendi ülkesi Almanya'da, İslam hukuku ve Batı hukuku arasındaki etkileşimi, ayrı bir başlıkta değerlendiriyor. Çağdaş hukuk uygulamasında, bir yerde uygulanan bir hukukun, başka bir yerde uygulanması, ilgili ülkenin hukuk sisteminde buna ne derece izin verildiğiyle ilgili bir konu. Ancak, olduğu gibi uygulanması ya da tamamıyla uygulanması pek mümkün değil. Bir başka ifadeyle bir ülkede yürürlükte olan hukuk izin verdiği ölçüde ve hatta talep ettiği ölçüde, o ülkede yabancı hukuk kuralı uygulanabilir.

Ceza hukuku gibi ortak davranış kurallarını en güçlü yaptırımlarla destekleyen kamu hukuku alanlarında bireysel inançların uygulanmasına çok az yer bırakılır. Mesela, aile şerefini kurtarma ya da töre gerekçesiyle insan öldürme şeklinde hafifletici bir sebep kabul edilmez.

Yahudi ve İslam inancında var olan erkek çocukların tıbbî sünneti, minarelerden ezan okunması, SMS yoluyla eş boşamanın hukuki geçerliliği, Almanya'ya sığınmış çok eşli birinin durumu (bir evliliğin dışındaki diğer evliliklerin tanınıp tanınmayacağı, diğer eşlerin aile, miras, sosyal güvenlik ve aile yardımı gibi alanlarda nasıl muameleye tabi olacağı), İslamî finans faaliyetleri kitapta yer verilen ilginç konulardan sadece bir kısmı.

Oldukça yüzeysel olarak bahsettiğimiz haliyle bu konulara ilgisi olanlar için, okunması faydalı kitaplardan biri olduğu söylenebilir.

İyi okumalar!
03.04.2024

Kitap harika, özellikle sonu çok güzel, çok kisa surede bitirdim, yazarin kalemine sağlık
17.04.2024

Hipnoz Terimleri Sözlüğü, alan meraklısı olanlar için bir kaynak sözlük niteliğinde. Hipnoz... Bu sözlüğü okuduğumda hipnoza ilgi duymaya başladım. İnsanlar kendi kendilerine hipnoz yapabiliyormuş. Üstelik alttaki alıntı oldukça ilginç.
“Kendi kendine hipnozu öğrenmenin en güçlü nedeni, bilinçaltı zihninizin neredeyse sınırsız olan potansiyeline erişim sağlamaktır. Böylece sorunları çözebilir, hedefler belirleyip bunlara ulaşabilir, yeni fikirler oluşturabilir, becerileri geliştirebilirsiniz. Tarih boyunca birçok sanatçı, yazar, besteci, mucit ve bilim insanı en büyük eserlerini kendi kendine hipnoz kullanarak yaratmıştır.”
Bunu tarihte birçok sanatçı, yazar, besteci, muhit ve bilim insanlarının deneyimleyip eserlerini hipnoz etkisinde yapmış olmaları çok ilgimi çekti. Hipnoz etkisinde meydana getirilen eserlerin niteliği merak ettirdi. Sözlükten faydalanacak okurlar olacaktır. Kapsamlı bir sözlük olmuş. Evde denemeyin dememiş, deneyebiliriz.