İnsanlık, varoluşundan itibaren bu tip ordulara ve bu ordularda savaşabilecek özelliklere sahip savaşçılara ihtiyaç duymuştur. Onlar, kimi zaman gönüllü bilinmeyenler, kimi zaman isimsiz kahramanlar, kimi zaman da kendilerine en yakın olan eşlerinin bile farkında olmadıkları birer ölüm makinasıdırlar. Fakat hemen hemen her pozisyonda geri planda kalıp kendilerini saklamayı bilmişlerdir. Çoğu zaman bırakın ödüllendirmeyi, tam tersine cezalandırılmış, sürgüne gönderilmiş, hatta belki de kurşuna dizilmişlerdir. Casusluk, karşı casusluk, ajanlık, espiyonaj faaliyetleri, psikolojik savaş, nizami olmayan savaş ve özel harp yaşadığımız gezegende binlerce yıldır hayatını sürdürmektedir. Her geçen gün yeni yeni yöntemler de eklenerek bu konunun boyutları genişlemekte, aklın ve mantığın ötesine taşmaktadır.