Okuduğum harika romanlardan birisi. Aslında hayatın ne kadar adil olduğunu gösteriyor. Eden buluyor. Er ya da geç. Herkes cezasını çekiyor. Bazıları sancılı ve bıçak gibi keskin bir süreçle bazıları ise yavaş yavaş, usulca, farkettirmeden hatta sersemlemişcesine çekiyor acısını.
Ve her zaman bir umut oluyor. Görsek de görmesek de. Hayat bize bir şans daha ister misin diye sormuyor. Bazen elimize o şansı tutuşturuveriyor. Ve değerlendirmekten başka bir seçenek de bırakmıyor. Tek bir yol oluyor önümüzde. Ve o yolda yürümek zorunda kalıyoruz. Bazen tek başına, bazen bir orduyla. Yavaş yavaş yol alıyoruz hayatın bize sunduğu yolda. Sonumuza doğru yol alıyoruz. O yolun nereye gittiği hiç önemli değil. Önemli olan yolun sonuna kadar yol alabilmek.