sukut suikastından, ilgisizlikten bahsediyor tanpınar günlüklerinde. yaşadığı devrin şartları ve ilişkileri hakkında o devri yaşamadığımız için pek sağlıklı hüküm veremeyebiliriz. fakat sonraki nesillerce geç tanınmasının, anlaşılmasının nedenleri tartışılabilir. onun bir garpçı olduğu açıkça görülüyor. üzerinde durduğu bir diğer olgu ise devamlılık fikri. parasızlıktan şikayet ediyor ama yarım yamalak karalamalarla da telif ücreti almayı kendine yediremiyor. bu konudaki tavrı takdire şayan gerçekten. cemil meriç tanpınarla tanışma isteğini yakınlarına iletince yakınları he kırtipil hamdi mi, vb. bayağı sözlerle karşılıyorlar bu isteğini. bunu okuduğumda çok düşündüm. acaba tanpınar mı kendini anlatamıyordu, çevresi günün şartları gereği görmezlikten mi geliyordu? ya da derin bir kıskançlık. belki de tanpınar çevresinde hep imajıyla değerlendirildi ve bir şekilde yazdıklarına, düşündüklerine de bu açıdan bakıldı.