yani yorumlara bakıyorum herkes beğenmiş. galiba ben kitabı anlayamamışım. iki farklı zaman diliminde geçiyor hikaye. kitabı bitirdikten sonra kendi kendime sordum bu iki hikayenin birbirini tamamlayıcı öğeleri nedir diye. şöyle ki bu iki hikayeyi ayırın birbirinden farklı kitap olarak basın yine bişey farketmeyecek. ayrıca, kadın kahramanımız o kadar maceraya giriyor, bir sürü şey yaşıyor, gel gör ki
kendisinden başka herkes olayı biliyor. bir diğer konu çevriyi yapana. kitapta bazı şifre çözme bölümleri var. çevirmen dipnotla bu şifrelerin türkçeye çevrilmesinin imkansızlığından dolayı olduğu gibi bırakıldığını belirtmiş. bu kadar mı yani, kitabın can alıcı bölümleri böye geçiştirilebilir mi.hani kitap santrançla ilgili ama sihirli gücü olan santranç tahtası ve taşlarının dışında bu oyunla ilgili herhangi bir ilgimizi çekecek tek kelimenin olmaması gerçekten hayal kırıklığı uyandırdı bende. bunun dışında, karakterlerden tutunda olay örgüsüne kadar son derece yavan çizildiğinden bile bahsetmiyorum. santrancın baş tacı olduğu bir roman okumak istiyorsanız arturo perez reverte'nin flaman tablo' su romanını şiddetle öneririm