Konusunun belli bir alt yapı gerektirdiği doğru. Ama bence kitabın anlaşılmamasının esas nedeni, tercümesinden kaynaklanıyor. Önsözden bir örnek: "Tarihsel deneysel karşı-bilgi eleştirisini hazırlayan aşağıdaki düşünceleri felsefi tarih incelemesine karşı mı yapmak istiyorum?" (s. 7).
Bir başka örnek "Kaç kereler herhangi asıl özler son ögeler olarak, bunların hareketleri de basit gerçek güçlerin doğrudan bütüncül belirtileri olarak sayılmıştır, ta ki burada da birçok gücün sonuçları pek çok basit elementin biçimlerinin söz konusu olduğu neticesi ortaya çıkana kadar." (s. 52). Bu cümlelerde öyle fazla bir teknik terim gözükmüyor. Ama ben anlayamadım. Anlayıp da anlatan olursa sevinirim.
Kitabın orijinalini görmedim. Ama bence "Kaç kereler herhangi asıl özler son ögeler olarak, bunların hareketleri de basit gerçek güçlerin doğrudan bütüncül belirtileri olarak sayılmıştır..." ifadesini ben olsam şöyle tercüme ederdim: "Çoğu kez, asli özler (cevherler) tali ögeler olarak, bu özlerin hareketleri (arazları/sıfatları) de basit gerçeklerin ayrılmaz ögeleri olarak kabul edilmiştir..."