İletişim kopukluğu çağımızın en yaygın hastalığıdır. Karşı karşıya kaldığımız pek çok olayda, sık sık kendimizi açıkça ifade edemedeğimizi, anlaşılamadığımızı ya da yanlış anlaşıldığımızı düşünmüşüzdür. Konuştukça düzeleceğini sandığımız işler çok kez daha da kötüye gitmiştir. Birisiyle, herhangi bir konuda anlaşmazlık yaşıyorsunuz. Saatler süren konuşmalardan sonra, birbirinizi oldukça iyi anladığınızı düşünüyorsunuz ama, çözüme bir adım bile yaklaşamadığınızı farkediyorsunuz. Bazen, bırakın çözüme yaklaşmayı, olaylar dallanıp budaklanıp, iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Konuşuyorsunuz! Daha çok konuşuyorsunuz! Genellikle de konuştukça batıyorsunuz. Peki yanlış nerede? Yanlış, yalnızca karşılıklı konuşarak ve birbirimizi daha iyi anlayarak bütün problemlerin üstesinden gelebileceğimiz şeklindeki yaygın kanıya saplanıp kalmamızda.