Haliç'te Yaşayan Simonlar & Dün Devlet Bugün Cemaat Hakkındaki Yorumlar

besbelli ilişkilerin ortaya çıkacağı anlaşılınca 'olası' bir operarasyonu önlemek için kalkan olarak kaleme alınmış. zaten başlangıçta bir anı kitabı gibi başlayıp son 200 sayfada aydınlık dergisinde zamanında çıkan iddiaları dile getirerek yön değiştirmesi başka türlü açıklanamaz.

Kitabı dün okudum ve bir çırpıda bitirdim. Son dönemde yaşanan gelişmeleri (Avcı'nın tutuklanması) bir kez kitapta verilen bilgilerin ve yapılan değerlendirmelerin doğruluğu açığa çıkıyor. Avcı kitabında tabiri caizse "Kral Çıplak!" diyordu. Çıplak krallar tarafından içeri atıldı bana göre...

ben kitabı yeni birşeyler öğrenirmiyim diye aldım.Fakat gördüm ki kitap fazla birşey katmıyor.Özellikle demokratik açılımın övülmesi.Cemaatin balkanlar ve diğer bölgelerdeki okullarının övülmesi öcalanla ilgili hanefi avcının görüşleri bende hayal kırıklığı yarattı.Kaldı ki M.KEMAL ATATÜRK'le ilgili bir yorumu var ki hiç hoşuma gitmedi.Ülkücü görüşe sempati duyduğunuda öğrenmiş olduğumuz hanefi Avcının kafası fazla karışık.

Kitap genel hatları ile çok güzel. Özellikle Uzanların anlatıldığı bölüm çok güzel detaylar içeriyordu. Cemaatle ilgili bölümler de genel olarak doğruyu yada gerçeği yansıtıyordu ama bir heyula gibide korkulduğunu gördüm. Bu kadar büyütülmesi biraz sırıtmış bazı bölümlerin ayağı yere basmıyor.

Tarafsızca yazılmış bir kitap olduğunu sanmıyorum,çelik çekirdeki okumanızı tavsiye ederim..

hanefi bey keşke kitabında anılarının öteki yüzüne de yer verseydi. öğretmen hanımın evindeki maceralarına, emniyet amirini öldüren Karargahçılarla neler karıştırdığına falan... İstanbulda olduğu halde DHA'ya Antep'ten röportaj verme marifetlerine falan...

hanefi avcı devlet bölümünde gayet mantıklı şeyler söylüyor. Cemaat hakkında yazdığı her şey yalandır demiyorum, ancak tamamının da anlattığı gibi olduğunu düşünmüyorum kesinlikle. hanefi avcı yalan yazmıştır da demiyorum ama belki de olayları yanlış yorumluyor olabilir. Ülkemizdeki gerçekleri çok güzel yansıtan bir kitap.

Halen devlet görevlisi olarak çalışmakta olan yazarın devlet içerisindeki cemaat yapılanmasını ve bürokrasinin hantallığı, kadroların yetersizliklerini vurgulaması açısından çarpıcı bir kitap. Öncelikle kral çıplak dediği için yazarı kutlamalı . Yazar görevlerine ilişkin anılarını anlatıyor. Bu nedenle olaylar yazarın bakış açısından dile getiriliyor . Olaylara tek taraflı bakıldığı için tamamiyle objektif bir kitap değil, ancak bu kitapta anlatılanların gerçek olmadığının da göstergesi olamaz. Yorumların çoğunda belirtilen yazarın kendini övmesi hissine bende kapıldım. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Hanefi Avcı nın kitabı; , birinci bölümde meslek hayatı ile ilgili önemli anekdotların sıkça yer aldığı ki bu zaten görevi gereği olması gerekenler, ikinci bölümünde ise genellikle susurluk olayı, Emin Beye hayli yer vermesi , telefon dinlemeleri kendisinin dinlendiğini iddia etmesi yaşadığı birtakım olaylardan sonra kendisinin ifadesiyle 'bir anda savaşın ortasında kalan biri ne yapar yaşamak için herkese ateş eder' babında bütün olumsuzlukları cemaate maledecek minval üzerine tamamlanmış bir kitap ...

Tamamen komplo teorilerine dayanan ve birileri tarafından özellikle yazdırılan bir kitap. Kaldı ki iddaalarını da ispat edecek belgeleri yok. Durum böyleyken her önüne gelen bir şeyler uydurup onları bir araya toplayıp misal: akpnin (parti önemli değil) chpnin devlet içindeki yapılanması diye ortaya atıp, yaygara koparabilir. Eser 'bilimsellik'ten kesinlikle uzak bir eser. Avcı'nın geçmişine bakıldığında sürekli gelgitleri olan,beyaz dediğine iki gün sonra siyah diyebilen biri olduğunu görünce zaten pek itimat edemeyeceğinizi düşündüren biri. Umduğunuzu bulamayacağınız bir eser olduğunu düşünüyorum. Saygılar...

Hanefi Avcı bir yazar degil bu yüzden kitapta tam anlamıyla bir akıcılık sürükleyicilik yok.ancak olayların gercekten yaşanmış olması insanı okumaya sevk ediyor.ben kitabı beğendim.herkesin okuması gereken kitaplardan biri diye düsünüyorum

Mükemmel bir başyapıt. Bence her bilinçli Türk vatandaşının okuması gerekir ve böylece geçmişini anlayarak geleceğine iyi bir şekilde yön verebilir.

Hanefi Avcı görevini ne kadar iyi yaptığını, emniyet istihbaratının gerçek anlamda istihbarat yapabileceği bir şekle getirmek için mücadele ettiğini anlatmaktadır.
Fakat şimdi şikayet ettiği cemaatin, içinde bulunduğu sistemi eline geçirdiği zaman neden buna göz yumduğunu en azından o dönemlerde neden bir şeyler yapmadığını (en azından böyle bir kitap yazmak gibi.. )yeterince anlatmamaktadır. Vazifesini yerine getirirken yaptığı ihmallerin itirafını okuyacaksınız.

Bu kitap ne amaçla yazıldığı konusunda veya yazdırıldı! konusunda şüphelerim var.
Bu kitapta yazan şeyleri bilmeyen kaldı mı acaba?
Ama her yönüyle Türküyle Kürdüyle Türkiye hepimizin.
Bence olumsuz yönlerine bakmak yerine kardeş olalım ve kardeşce bir çözümde Milli ruhla hareket edelim.
Bu ülke hepimizin.

cemaatin kendi üstüne düşmeyen işlere bulaşarak,iyi niyetinin kaybolduğunu belgelerle anlatmaya çalışmış.güzel..

EMNİYET İÇERİSİNDEKİ CEMAAT YERLEŞKESİNİ APAÇIK DEŞİFRE EDİLMESİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞINI HAREKETE GEÇİRMİŞ.LAKİN BAKANLIĞIN BU YAPILANMANIN FARKINDA OLMAMASI BU GÜNE KADAR MÜMKÜN DEĞİL.KİTAP KESİN OKUNMALI.

Angora yayınlarından çıkmış, yaklaşık 600 sayfalık bir kitap.. Dört yüz sayfalık ilk bölümünde Hanefi Avcı kısaca hayatını ve özellikle polislik mesleğine başlamasıyla
beraber karşılaştığı çeşitli olaylar, tuhaflıklar ve haksızlıklarla ilgili gözlem ve düşüncelerini ifade etmiş.Bu bölümde ülkemizde ne yazık ki zamanında yapılmıs ve belki kısmen devam eden birçok adaletsizlik ve zorbalığa tanık oluyorsunuz.Bu açıdan yaşanılanlara değişik bir bakış açısı kazandırması kitabın bir zenginliği sanırım.
Kitabın özellikle son bölümlerindeki bazı iddaları ağır ve araştırılması gerekli olarak gördüğümü söyleyebilirim.
Yine kitabın sonlarına doğru yer verilen bazı mahkeme tutanakları, ifadeler ve resmi evraklar biraz sıkıcı gelebilir..
Herşeye rağmen okunması gereken akıcı bir kitap kanaatimce.

abartıldığı kadar olmayan bir kitap ve taraflı yazılmış.yinede okunabiliyor

herne kadar kitaptakiler malumun ilanı olsada bir emniyet müdürünün yıllar içinde inandığı değerleri ve görüşlerini sorgulaması ilginç okunması gereken bir kitap...

son derece objektif yazılmış bir kitap yaşanırken yazıldığı açıkça belli okumanızı tavsiye ederim.

yazarın ilk kitabı olması dolayısıyla tekrarlar, düşük ve uzun cümleler, sıkıcı ve gereksiz ayrıntılar, kendini çok üstün görme gibi negatif özellikleri fazla kitabın. ama içeriğine bakıldığında ülkenin geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında çok önemli bilgiler sunuyor. ilk başta iktidardakiler olmak üzere herkesin okuması gereken bir kitap. ayrıca yazarın aktif bir il emniyet müdürü olması bilgilerin güvenilirliğini artırıyor.

Özetle - “Türkiye’yi artık Fethullah Gülen cemaati yönetiyor...”
- “Her tarafa sızmış durumdalar...”
- “Polisi ele geçirdiler...”
- “Yargıyı ele geçirdiler...”
- “Türkiye bir cemaat ülkesi haline geldi...”
- “Ergenekon cemaat işi...”
- “Baykal’ın kasedi cemaat işi...”

Demiş yazar ama gelin görün ki ne bir belge var ne de bir delil. Sadece yazmış...
Ayrıca ben sormak isterim Yazara bunlar yapılıyorken sen ne iş görüyordun oturduğun koltukta...
Hadi cevap versin bakalım...

Hanefi Avcı gibi zamanında işkence odalarında,eğer yaptığı gerçekten müdürlüğe yakışıyorsa,yaptığı görevle milleti canından bezdirmiş birinin vatansever olduğuna inanmam.Vatanı seven vatandaşı da sever,o gün ezan sesiyle işkence etmeyi bırakıp camiye gittiğini görenlere karşı verdiği intiba ile şuan çizmeye çalıştığı intiba arasındaki farka bi bakmak lazım bence..Kitapta söyledikleri de intikam ve hesaplaşma adında türündeki kitaplarda bulunan söz söylemeden öte değildir.Eğer böyle bi tecrübeye sahip olduğunu iddaa ediyorsan resmi bişeyler göstermelisin.Bence yazar geçmişiyle çeliştiği gibi kahve muhabbetinde geçenlerden fazla bişey söylemiyor..hep iddaa ama gerçeklik oranı az..

Hanefi Bey önemli devlet hizmetleri olmuş biri. Anlattıkları ile yakın geçmişimize ait önemli bilgiler vermekte. Okunması tavsiye edilir.

Yaklaşık yarım saat önce başladım. Çok akıcı bir dille yazılmış bir kitap. Daha şimdiden sanki 40 yıllık kalem ustasının parmaklarından dökülmüş hissini uyandırdı... Büyük bir merakla gömülüp okumaya devam edeceğim. Hanefi Avcı'dan eserlerinin devamını diliyorum. Herkese içtenlikle tavsiye ederim...

Öncelikle böyle bir kitap yazma cesaretini gösteren ve adeta kendini ateşe atan Hanefi Avcı'nın bu yürekli tutumunu alkışlıyorum. Devlet içerisindeki devleti, çeteleri bundan daha iyi birinci elden okuyamazdık. Olayların birebir içerisinde olan Avcı MİT, Emniyet ve Yargı'daki Cemaat sızmalarını, bunların yaptıkları yasa dışı işleri ve Cemaatin asıl amacını anlamayanlar için en iyi şekilde anlatmış. Hala bu kitaba itiraz edecek yüzsüzlüğü gösterecekler mi? merak ediyorum doğrusu.

bu kadar abartılan kitaptaki bilgileri neden görev yaptıkları dönemde söylemiyorlar da işin sonuna gelindiğinde herkes bağırmaya başlıyor. acaba kızağa çekilmek korkusu mu başlıyor

KİTABI 5 GÜNDE BİTİRDİM. SÜPER AKICI ,BİRAZ HALK DİLİ OLMASINA RAĞMEN ÇOK ŞEY ÖĞRENİYOR VE ÇOK ŞAŞIRIYORSUNUZ. FAKAT İNSANLARA DAHAZ AZ GÜVENİYORSUNUZ HABERİNİZ OLSUN

kitabı bugün bitirdim. yazar, zaten bilinen birisi, emniyetteki imamın ismini veriyor, daha önce ilgili yerlere (bizzat içişleri ile adalet bakanlarına) başvurduğunu bildiriyor, dikkate alınmadığını görünce de kitabın birinci bölümünde savunduklarıyla tutarlı bir şekilde her şerefli insanın yapacağı işi yapıyor, kamuoyunu haberdar ediyor. bilgi ve belgeleri savcılarla paylaşmaya da hazırım diyor, zaten herkesin az çok duyduğu bildiği bir şeyi kendi yaşadıklarından yola çıkarak anlatıyor. bence hakaret ve iftirayı bir kenara bırakalım, bu neyin çabası... kitabı sadece cemaatle ilgili anlattıkları için değil, yaşanan sorunlara ilişkin önemli bir istihabaratçının deneyim ve birikimlerinden yararlanmak için okuyun...

Kesinlikle tavsiye etmeyeceğim,delillere dayanmayan bir kitap..Eğer bukadar çok şey biliyorsanız mutlaka bunları destekleyici deliller sunmalısınız okuyucuya ki inanalım..Herkesin görüş ve düşüncesine eşit mesafede yaklaşmayı başaramadık gitti.Buda yetmezmiş gibi bide kitap yazdık'' cemaatçilere dikkat '' der gibi..Kaç kişiyi öldürdüler sormak lazım..Lütfen aramıza ayrılık sokmak isteyenlere izin vermeyelim..

reklamından çok daha öte yazar herşeyi temellendirmiş ve tecrübeleriylede aslında gördüğümüz ama kesinliğini sorguladığımız bilgilerin artık netleşmesini sağlıyor cesur ve vatansever Hanefi Avcı Bey'e çok teşekürler

Kitabı mutlaka alın ve siparişle nasıl kitap yazılır öğrenin,o kadar çelişkilerle dolu ki,belgesiz ve kanaatlerle dolu.İstediğini alamamış birinin,düşmanımın düşmanı dostumdur ipine sarılması ile ve başka bir kalem eklenerek yazılmış bir kitap,mutlaka alın,çünkü bu kitap ilerde türk tarihinin en önemli kırılma noktalarından birinin delillerinden olacak,mahrum kalmayın.

mükemmel bir kitap beğenenler tamamen haklılar beğenmeyenlere gelince bunca zamandır gerçekleri karşılarına açık açık söyleyen biri çıkmadığı için yadırgamaları normaldir. gerçek hayata dönüp okunması gerektiği kanısındayım rüya aleminde değil..

Hiç bir kesin delile dayandırılmadan yazılmış, ergenekonseverlerin ekmeğine bal sürmek niyetiyle yazıldığı aşikar. bi arkadaşın da dediği gibi önce anılar, sonra cemaat. maalesef bazı arkadaşlar da övüp övüp bitirememiş, ergenekoncular devleti ele geçirirken ses yok da Vatan evlatları hakkıyla kazanıp bi yerlere geldiğinde devleti ele geçirmek mi oluyor. delillere dayanmıyor. aldırış etmeyin.

Her ne kadar önemli iddiaları barındırsa bile bu kitabı sırf referandum sürecine etki yapmak isteyen kirli elin oyunu olarak görüyorum. Zaten kitabın 400 200 sayfa şeklinde olması da son bölümün sipariş olabileceği fikrini destekliyor. Sayın Avcı'nın Susurluk olaylarında nasıl davrandığını çetelerle nasıl ilintili olduğunu zaten biliyorduk ki kitabında 'Ergenekon' ile iddiaları kendince çürütmeye çalışmış; ama başaramamış...

hanefi avcı çok yürekli ve önemli bir çalışmayı bizlere sunmuş. Emniyet içindeki cemaat yapılanmasını dile getirmesi ve tüm ayrıntılarıyla anlatması çok yüreklice bir iş gerçekten. mutlaka okunması gereken bir kitap.

mutlaka okunması gereken, tokat gibi bir kitap. örümcek beyinlerin gözlerini açmak için daha ne kadar tokat gerekiyor acaba ?

Bence tabiri caiz ise. kör birinin kuyuya düşmek üzereyken görmeyen gözüyle birkaç gerçeğin arasına binlerce asılsız iddia katarak olmayan şeyleri varmış gibi gösrerme gayreti. dolayısıyla yanlış uygulamaların aynen kalması için birilerinin direktifi ile birilerinin tam zamanı dediği bir zamanda ortaya atılmış gerçekten uzak şeyler.Niye daha önce yazmadı da şimdi yazıyor? niye sonra yazmadı da tam şimdi yazıyor? öyle direktif aldı çünkü.O kitap çok önceden yazılmıştı ama zamanını bekliyordu.

Kitap tam bir fiyasko... yazar gündemi çalkalama gayretine iyice kaptırmış kendini. Savlarını destekleme yazarın en temel görevi iken bunu başkalarından beklemiş.birilerine yaranmak için çalakalem yazılmış bir kitap... Bülent ORAKOĞLU için istihbarattan anlamaz diyor.Kendisinin ne kadar anladığını kitabı okurken anlayacaksınız...Çok komik

Bu Dönemde böyle bir kitap yazılması ilginç.Belgelere fazla dayanmayan sözlü ifadelerden oluşan birkitap.Şu anki ortamı karıştırmak için yazılmış olduğu düşüncesindeyim

Belge ve delillere dayanmadan sadece kendi tahminlerine göre yazdığını yazar kendisi bile itiraf ediyor.
Her demokratik gelişme öncesinde olduğu gibi şu anda da halihazırda devam eden cemaat, irtica, laiklik gitti, nurcular geldi, eksen kaydı türünden söylemlerle, kendi krallığını kaybetmemek için savaşan bazı asker ve yargı mensuplarının eli ile, bu kezde hanefi avcı ile piyasaya sürülmüş bir eser...

bu kitap karşı hamledir, kurgusu ve zamanlaması stratejik bir çıkıştır.
597 sayfalık kitabın aslında "cemaat yapılanması" üzerine yazılmadığı, son anda eklemelerle konseptinin değiştirildiği anlaşılıyor. İlk 397 sayfalık bölümü, anılardan ibarettir, hayatını anlatıyor. "Cemaat" başlıklı kalan 200 sayfa, aceleyle kaleme alınmış, tümüyle duyumlara ve özel sohbetlere dayalı.
Kitapta, çeteler ve uyuşturucuyla mücadeleyi gölgeleme gayretinin yer aldığı daha bir dizi "zırva" var.

anıları itibari ile alınıp okunacak fakat içerik olarak çok fazla bir zevk vermeyen makam çekişmesinin verdiği acıyla kaleme alınmış bir eser.

Hanefi Avcı'nın 28 Şubat sürecinde Emniyet İstihbarat'taki rolü sonrasında bu noktaya gelmiş olması çok üzücü.
Maalesef bir takım yerlere yaranmak için kendi vehimlerini iftiraya dönüştürdüğünü görüyoruz.
Devletin kimler tarafından ele geçirildiğini herkes biliyor.
Son kale olan yargı oligarşisi de "millete" geçiyor. Korkuları bundan.
Size, Eyüp'ten Balat'a doğru kaydığınız Haliç'in o eski özlediğiniz kirli sularında mutluluklar Hanefi Bey...

piyasada bulması zor olan bir eser ilk önce. yok satmasının sebebini kitabın şeffaflığına bağlıyorum. hanefi avcı bunları yazmış ama inşallah Cem Ersever'in başına gelenler onun başına da gelmez.

hanefi avı neden bu kitabı yazma isteği duydu?kendisinin söylediği gibi cemaatler özel yetkili savcılara baskı yapıyor(!) kendisine de birileri baskı yaptı nu kitabı mı yazdırdılar?.susurluk olayında dönen olayları neden yazamadı şimdi neden bu kitabı yazdı?

İnsanlar ne kadar iki yüzlü. Bu ve bunun gibi çıkar peşinde olanlar istedikleri olmayınca etrafına aç kurtlar gibi saldırırlar. Geçmişlerine bakıldığında kendileriyle çeliştikleri çok bariz ortadadır. Ama ne yazık ki malum medyanın da şişirmesiyle ön plana çıkmak isterler ve çıkarlar da. Halkımızın gerçekleri iyice araştırıp öğrenmesi kanaatindeyim.

KİTAP ÇOK ÇARPICI. YAZILANLAR BİR TAKIM İNSANLARI RAHATSIZ ETTİ VE ETMEYE DE DEVAM EDECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR.

nedense kimse alevilerin masonların yapılanmasından bahsetmiyor.aleviden masondan kızılbaştan korkmuyoruz bunlar tamamen vatansever nurcularmı hain ve devleti ele geçirmeye çalışıyor.saçma bu ülkede çalışıp çabalayan her Türk vatandaşı biyerlere gelebilir. bunları yazan sayın müdür nedense alevi ve masonların devlete nasıl nüfuz ettiğine değinme ihtiyacı hissetmemiş......!!

Özetle - “Türkiye’yi artık Fethullah Gülen cemaati yönetiyor...”
- “Her tarafa sızmış durumdalar...”
- “Polisi ele geçirdiler...”
- “Yargıyı ele geçirdiler...”
- “Türkiye bir cemaat ülkesi haline geldi...”
- “Ergenekon cemaat işi...”
- “Baykal’ın kasedi cemaat işi...”

Demiş yazar ama gelin görün ki ne bir belge var ne de bir delil. Sadece yazmış...
Ayrıca ben sormak isterim Yazara bunlar yapılıyorken sen ne iş görüyordun oturduğun koltukta...
Hadi cevap versin bakalım...