James Watson'un, Frencis Crick ile birlikte 1953 yılında DNA'yı keşfetmesinin hikayesi.
DNA'nın keşfi, hayatın temelini anlama açısından da devrim niteliğindeydi.
Hayata bakışı, dünyayı kavramayı değiştirdi.
Adeta dünyada sistemler değişti.
DNA, genetik alanında da yaygın biçimde kullanıldı ve böylece kuşaklar boyu süren soy bağları tesbit edilebilir hale geldi.
Sadece soy bağı değil, türler arasındaki akrabalık ilişkileri de DNA analizleri sayesinde keşfedildi.
Peki DNA denen bu sihirli sistem nasıl keşfedildi.
Tamamen tesadüfen.
Kimsenin hiç bir bilim insanının böyle bir konunun varlığından haberi bile yoktu.
Ve bazı yapılar dikkat çekmeye başlamıştı.
Organik elementler garip bir biçimde bir koloni kurmuş kendilerini kopyalama çabasına girmişti.
Bu çaba inanılmaz bir düzen içinde işliyordu.