Atilla Atalay'ı bir kere daha, yine, yeni, yeniden hayali olarak sıkıca kucakladım. Öte yandan Bilim Güncesi başlıklı uzun hikayeyi de çok sevdim. Akademik dünyaya, sağlık sistemine, Türkiye'de bilim mevzularına azıcık yakın olanlar bu hikayedeki acıklı komediyi çok beğenecektir. Bir yazarın hem halk dilini, esnaf dilini, hem de otoritenin dilini, bürokrasinin kafasını bu kadar özümsemiş hissettirmesi muhteşem. Gerçekten roman, en olmadı novella haline gelebilirdi bu kısım. Sonuna geldiğimde çok acayip bir taş oturdu içime. Hem güldüm, hem de edebi bir mancınıkla kederlere fırlatıldım. Umarım iyidir ve yeni kitaplar için gücü vardır. Atilla Atalay'ı seviyorum. Bir yerlerde her zaman okuyabileceğim, hasretle kucaklaşabileceğim kitapları olması paha biçilmez. İnşallah yeni kitabının da eli kulağındadır ve bizler de elimiz karnımızda kahkahalar atarak kavuşuruz gene.