Evet, gördüğümüz her şeyin aslında göründûğü gibi olmadığını, görünenin arkasında başka bir gerçekliğin olduğunu okuyucuyla hasbihal eder Sinan Canan. Yazdıkları kendine bir hatırlatmadır aslında. Ümmiye mektup yazmış ve "inancının kutsal kitabını oturup da kendi kafanla okumaya yetmez yüreğin" demistir biz okuyucuya. "Ey Sen" diyerek, zalimleri boğacak fırtınanın kanatlarını dogru yerde ve zamanda çırpmayan sen den kaynaklandığını balyozlamıştır zihinlere. Gençlik ne işe yarar derken, doğru yerde haddini aşmak hürriyetinde aramıştır gençliği. Saçaklı düşünmeyi öğütlemiştir. Biz okuyucuyu fabrika ayarlarımıza döndurmüş, dijital bir dünyada insan olmanın zorluğundan bahsetmiş, cinsel işlevler, beyin ve eşcinsellik konularinda da bilimsel gerçekler koymustur ezberleri bozarcasına. Ayrıntıdan bütüne ulaşmış, dünya denen ara yüzden, morfik alanlardan, boyutlar arasına geçmiştir. Şunu söyleyebilirim ki, okurken ufkunuzun açılacağını deneyimleyeceksiniz.