Gogol’un sıradanlık üzerine yazdığı sivri bir güzelleme olarak tanımlamak isterim Palto’sunu. Hayran olunası mizahının doğurduğu hüzünlü gülünçlüklerin etkisinde kalmamak ise elde değil.
‘Sanki Akaki Akakiyeviç hiç var olmamıştı. Böylece, kimsenin korumadığı, bir arkadaşı olmayan, ömrünce kimseden yakınlık görmeyen, nadir bir böceği mikroskopta inceleyen bilim adamlarının bile ilgisini çekmeyen bir insan, dünyadan göçüp gitmişti. Ancak hayatının sonuna doğru yeni bir paltoya sahip olmanın sevincini yaşamıştı.’