Aslında bu yazarın ilk kitabı ama ben Geri Döneceksin ve İtalyanca Aşk Başkadır'ı daha önceden okumuştum. İkisi de son derece hassas bir konuyu, aşkı anlatan harika romanlardı. Yazar bu kitapta da bunu bozmamış, yine bir genç kızın aşkından yola çıkarak enfes bir hikaye anlatıyor. Ria'nın küçüklüğünden itibaren (Tıpkı Geri Döneceksin'deki gibi) büyümeyi, aşkı tanımayı ve olgunlaşmayı görüyoruz. Ve sonra olaylar gelişmeye ve Ria'yı içine çekmeye başlıyor. Okunması son derece kolay ve sürükleyici bir kitapla karşı karşıyayız yine.
Fakat yazar Geri Döneceksin'deki Kit ile bu kitaptaki Ria karakterlerini bir birine çok fazla benzetmiş. Ria'yı okurken Kit'i buldum sanki. Neyse ki hikayeler farklı da sıkmıyor. Örneğin İkisi de mantıklı, ayakları yere basan, girdikleri işlerde başarılı olmayı ideal edinmiş, güçlü kadın karakteri. Bu güzel bi mesaj ama iki romanda da olunca karakterler biraz karışıyor. Biraz tesadüf gibi ama aynı zamanda aşka bakışları da birbirine benziyor. Bir an Acaba İrlanda'lı genç kızların genel karakteri mi bu diye de düşündüm.
Özellikle kitabın sonlarına doğru öyle tesadüfler var ki çok şaşırıyorsunuz. Adeta kitap sonlara doğru tekrar akıcılık kazanıyor. Zaten genel olarak konu da öyle. Durağan değil, her an konu farklı bir yöne girebiliyor. Bu yüzden bu kadar sürprizlerle dolu bir finale de zaten kitap boyunca alışıyorsunuz.
Okuduğum bu 3. kitaptan sonra Aşk Mutfakta Pişer'i ve Hayatın Ta Kendisi Lokantası'nı da okuyacağım. Çünkü yazar diğer karakterleri çok iyi işliyor. Sonra bir kitapta bir şekilde anlatılan karakterin diğer bir kitapta da bağlantılı olması, içeriği de bence zenginleştiriyor. Bu yönden genel olarak bütün kitaplarına bakmak gerekirse en azından benim okuduğum bu üç kitabı birbirine bağlantılı olmaları açısından bir bütün gibi buldum.
Özellikle Aşka önem veren ve Aşkın hayatlarının merkezinde olduğunu bilenlere tavsiye ediyorum.