Bu kitap dram, romantizm ve ağır bir psikolojik roman esasında. Çirkin bir çocuk olarak dünyaya gelen Eric (nam-ı diğer Canavar), ailesi tarafından bile hor görülüp, sevilmeyen biridir. Evden kaçar ve zaman içinde kendini opera binasında bulur. Çirkinliği, zekası ve ses yeteneğinin önüne geçen Eric, çirkinliğinin nasibini aşkında da alır. Tüm istediği bir güler yüzdür. Bu isteğini şu sözlerle anlatır: "..ne güzel şey birini alnından öpmek!.. Bilmezsin sen!... Ama ben! Ben!... Annem, daroga... benim zavallı mutsuz annem asla... öpmeme izin vermezdi onu... Benden kaçar... ve maskemi fırlatırdı yüzüme!" Ne acıklı, ne dramatik değil mi? Kitapta ütopya gibi anlatılmış ancak insanlar arasında da böyle değil midir? Çok iyi oyuncusundur, ama çirkin ya da yakışıklı değilsin diye alakasız birine verirler rolü... Ya da sesin çok iyidir ama görüntün beklentileri karşılamadığı için sesini duyuramazsın.Kitap okunmalı ve psikolojik açıdan değerlendirilmeli