Sardalye Sokağı Hakkındaki Yorumlar

İnsan ilişkilerini ve bunun getireceği toplumsal sorunları,bu yazar kadar işleyen,ortaya koyan ve çözüm bulan bir yazara az rastlanılır.

Steinback hayranıysanız basit insanlara büyüleyici bir anlam katan bu kitabı da severek okursunuz.

sardalye sokağında yaşayan insanların öyküsü. ortta tatta bir kitap.

Komşuluğun apartman dairelerine sıkışıp kalmadığı, mahalle kavramının yaşadğı günleri anımsatan sıcacık bir öykü.

Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar" ve "İnci"den sonra okuduğum 3. kitabı. Diğerlerinden farklı bir ruh haliyle yazılmış bir kitap. Diğerleri gibi film tadında bir kitap demek biraz güç, en azından bağlayıcı bir sonu yok kitabın ama bir bütün olarak başyapıt denebilecek düzeyde bir kitap

Betimle ile alakalı eğitimlerde ders kitabı olacak nitelikte bir kitap.Konu belki ilgi çekici değil ama anlatım tarzı,betimlemeler müthiş..

Sardalye Sokağı üzerinde esnaflık yapan ya da yaşayan farklı kesimlerin yaşantısını anlatmış Steinbeck. Kitabı okurken, diğer kitaplarındaki gibi ben buradayım diyor Steinbeck. Betimlemeleri tüm kitaplarındaki gibi harika..

Pek sürükleyici ve düşündürücü bir kitap olduğunu söyleyemem. Yine de kalın bir kitap olmadığı için okunur, fena değil.

Steinbeck, ustaca betimlediği Sardalye Sokağı'nda yürüyormuş hissine kapılıyorsunuz. Çok değerli bir başyapıt.

Fareler ve İnsanlar kitabından sonra okuduğum bir diğer John Steinbeck kitabıydı. Farklı kesim ve düşüncedeki insanların yaşamını hiç sıkılmadan okuyabilirsiniz.

Hayatın farklı kesimlerinden insanlar ve onların sevinçleri, üzüntüleri ve hayatın ta kendisi.

Basit hayatları olan insanların hayatlarını hikaye eden bir kitap. Yazarın böyle bir hikayeyi okuyucuya sevdirmesi onun nasıl bir yazar olduğunu ortaya koyuyor zaten. Hikaye basit olmasına basit de yine de merak ediyorsunuz. İnce ama kaliteli bir kitap. Okursanız eğleneceğinize eminim.

okumadan olmaz. steinbeck romanının doruklarındandır. tatlı perşembe ve yukarı mahalle ile devam edilmelidir.

İnsanların canlı bir panaromasını sunuyor. Behice Boran tarafından yapılan bir çevirisi vardır.

''İnsan birine minnet duyuyorsa onun malını çalmaya eli varmaz'' ana fikri kitaptan sosyal mesaj çıkartması açısından güzel bir konu olmuş. Olaylar hem eğitici, hemde eğlendirici bir şekilde anlatılmış.

134. sayfa :

''Oldum olası hayret etmişimdir.'' diye yeniden söze başladı Doc. '' Bir insanda hayranlık duyduğumuz özellikler, yani iyi niyet, çömertlik, dürüstlük, açık sözlülük, hoşgörü ve duyarlılık gibi şeyler bizim sistemimizde başarısızlığa eşlik eden özellikler. Sertlik, açgözlülük, hırs, acımasızlık, bencillik ve kendini beğenmişlik gibi istenmeyen özelliklerse insanı başarıya götüren araçlar.Bizler iyiliğe hayranlık duyuyoruz ama kötülüğün meyvelerini seviyoruz.''

Ben, Doc' un bu sözlerinde John Steinbeck' in hayatından çıkarımlarını gördüm.

Romanın diyalogları, akıcılığı ve anlatımı açısından, senaryo,sinopsis, öykü, hikaye gibi metin yazanlara örnek bir kitap.

Fareler ve İnsanlar ile tanıştığım Steinbeck'a Sardalye Sokağı ile tutuldum kaldım.Gittim tüm kitaplarını satın aldım.Dostoyevski'den sonra en çok büyülenerek okuduğum yabancı yazar oldu Steinback.Sardalye Sokağı için edebiyatın ta kendisi diyebilirim.Gerçek Edebiyatın ne olduğunu öğrenmek isteyen ya da bundan emin olmak isteyen herkes bu romanı okusun.Sade bir sokakta sıradan insanların yaşamları öyle bir doğallık ve güzellikle anlatılıyor ki size adeta sezmeyi,farketmeyi,sevmeyi,hazmetmeyi öğretiyor.Sıradan olanın sıradışılığını incelikle dokuyor..tüm insani vasıfları zevk veren bir sızı gibi şiirleştiriyor..dostluk,sevgi,saygı,merhamet,bağışlayıcılık,aşk en yüce değerler olarak kanınıza usulca yerleşiyor..Yaşama sevincini bu kadar sayfada ve yalınlıkta hangi romancı okuruna verebilir Steinback dışında bilmiyorum..Tanıtımında Californiyaya selam veriyor yazar diyor..hayır,yazar tüm insanlık onuruna bir selam gönderiyor sardalye sokağında..

Biraz inanılmaz görünmekle beraber elimdeki kitap 1973 baskısı, Varlık Yayınlarından çıkmış. Daha inanılmaz geleni (unuttuk ta ondan/lükse alışmak ne kolay) kitabın sayfalarını bıçakla ilk olarak benim ayırmam.
Kitaba gelince vurucu düşünce 235 sayfalık kitabın 171'inci sayfasında yazar tarafından verilmiş. İnsanlarda beğendiğimiz güzel huyların; iyilik, cömertlik, açıkkalplilik, dürüst ve anlayışlı oluş ve hassasiyetin, toplum düzenimizde başarısızlığın dostları olduğu. Buna karşılık olarak ta şiddetle eleştirip, beğenmediğimiz sertlik, ihtiras, kazanç hırsı, aşağılık bencillik ve maceraperestliğin de başarıyı, şöhreti sağlayan etkenler olduğu.
Bir okur olarak ben ne ekleyebilirim?
İyi sandığımız gerçekten iyi olmayabilir. Kötü sandığımız da gerçekten kötü olmayabilir. Nereden durup olaya baktığınız çok şey fark ettirir.

Çok güzel bir gençlik romanı.Akıcı ve saf bir dille yazılmış.Okurken sanki bir gençlik macera filmi seyrediyormuş gibi oluyorsunuz.Birbirinden farklı karekterlerler sayesinde romandan sıkılmıyorsunuz.İlginç olaylar ve diyaloglar romanı tekduze olmaktan çıkarıyor.Çok keyifli bir roman.Okuduktan sonra asla pişman olmayacaklarınızdan