Hüznün gerçekliğini her satırında hissettim. Fantenin kalemi kalbi, mürekkebi acıları olmuş. Hepimiz aşık oluruz, ihanet ederiz, yalan söyleriz, şefkat duyarız. İnsanlığımızın gereği böyleyiz. Öyleyse bu küçük romanda hayatın , müptelası olduğumuz salt acıdan buruk, güzel tadını bulmayan çıkmayacak içimizden. Ruhumumun bedenime nasıl sığdığına hayret ettim Bandinilerin hikeyesini okurken. Ve kitabın sonunda, kendi kendime keşke dedim John Fante sonsuza kadar yazabilseydin. Bekle Bandini, bahara kadar bekle. Her zaman önümüze koymaktan kendimizi alamadığımız beklentilerin, duygu yoğunluklarının, kömür sobalarının, ailenin, yoksulluğun, hayatın kendisinin yalın ve açık bir dille yazılmış şiirsel bir hikayesi. Okuyup da beğenmezseniz gelin beni dövün.