Altın Dal: Büyü ve Din Üzerine Bir Çalışma Hakkındaki Yorumlar

optik23
29.08.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Alanında etkin bir kitap...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Decameron
18.09.2015
Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Hatta ders olarak işlenmesi gerekir ama nerdeee...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
ALTIN DAL Frazer, bu yolculukta insanın akli evrimini ve büyüden dine olan serüvenini anlatmıştır. Amacı, ‘Nemi’nin kutsal korusunda Diana rahiplerinin garip ve kanlı öyküsünü …’ (Frazer, Sir James George; Altın Dal; 1950; sayfa, 7) araştırmak iken, dünyadaki geleneklerin, inançların, ritüellerin ve ilkel insanların hayatlarının daha ayrıntılı bir şekilde anlatmasına dönüşür. Frazer 'Altın Dal'ı yazmadan önce 'Bu kalkıştığım yolculuğa hiç önem vermezdim. Sadece İtalyan rahiplerinin sade kurallarını açıklamaktı amacım.' (www.vikipedia.com) der. Frazer bu yolculukta ilkel insanların farklı geleneklerini, ritüellerini, aynı konularda farklı büyüler yapışlarını keşfeder. En önemlisi, ilkel insanların büyü, din ve bilim kavramları hakkındaki ilerleme süreçlerini keşfeder. Büyünün ilkel toplumlardaki önemi, uygulanma nedenleri; ilkel toplumların büyü sürecinden din sürecine ve devamında bilim sürecine geçişlerini ve geçme nedenlerini keşfeder. Ilkel dönemdeki insanların, doğa karşısında, nasıl güçsüzlüklerini farkedip büyüye sarıldıklarını ve devamında büyünün işe yaramayacağını anladıkları anda da büyüyle açıkladıkları şeyleri nasıl da dine uyarladıklarını keşfeder. Frazer, düşüncenin gelişimini üç aşamada inceler: En alt basamakta büyüsel düşünce yer alır. Büyü zamanla yerini dine bırakır. Nihai olarak, din de etkisini yitirir ve bilimsel düşünce oluşur. İnsanı, çevreyi denetlemenin bir aracı olarak büyüye inançtan, tanrıları ve ruhları yatıştıran dinsel inanca doğru ilerler biçimde tanımlıyor. Frazer'a göre bu süreç içersinde mantıksal üçüncü aşama bilimsel düşünce idi. İlk insan büyü vasıtasıyla anlamaya mahkumdur, doğasındaki yanlışı geç tanıması ve büyünün kısırlığı insanoğlunun daha düşünceli kısmını engeller, fakat insan doğa hakkında daha doğru bir teori ve verimli bir metod bulduğu anda onu bir kenara fırlatıp atar. Devamında büyünün isteklerini karşılamadığını gören ilkel insan kendini başka arayışlara iter ve din kavramı oluşmaya başlar. Dinin oluşmasında yine kendi isteklerini alabilmek, kendi ihtiyaçlarını karşılamak, kendinin yetersiz olduğu durumlarda yardım isteyebileceği birinin olması, kendini felaketlerden, kötülüklerden koruması nedenlerinden dolayı ilkel insan dine sarılır. Böylece insan büyünün başarısız olduğunu acı bir şekilde tecrübe etmiş olur ve gözle görünmeyenle anlaşma içinde kendisine daha farklı ve daha iyi bir metot bulma yoluna girmiş olur. "Büyü çağı" aşamalı olarak "Din çağı"na yol verir. Kısaca ifade edecek olursak insanın büyüden ümidini kesmesi dinin başlangıcı anlamına gelir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
murtega 16.03.2007
sir james george frazer 'ın büyü ve dinler üzerine temalarını işlediği güncel ve akıcı bir kitaptır. Geçmişten günümüze gelene kadar toplumların inanış biçimlerini inceleyen büyü din ve bilim üçgeni arasında geçen sosyolojik bir kitaptır
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla