Siyah Lale Hakkındaki Yorumlar

okunması gereken klasik eserlerden. yayınevinin çevirilerini çok seviyorum

yıllar sonra bıle kıtabın adını duydugumda olurken ayasadıgım heyecanı hıssedıyoprum

eskimeyen klasiklerimizden, mutlaka okunmalı

O demir parmaklıklı taş hücreyi düşünebiliyorum hissedebiliyorum kitap bunu hissedebilmeyi sağlıyor güzel okunması gereken kitaplardan

severek okunacak güzel bir serüven..

Okunmaya değer bir klasik tavsiye ediyorum.

Alexandre Dumas'ın diğer kitapları gibi bu da çok güzel ve akıcıydı. Herkes okumalı bence Monte Kristo Kontundan sonra bu da iyi geldi açıkçası.

Alexandre Dumas'ın lisede iken Monte Kristo adlı kitabını okuyup hayran kalmıştım. O yüzden bunu da zevkle okurum.

Alexandre Dumas ın okuduğum ikinci kitabı gayet başarılı herkese tavsiye ederim güzel bir klasik

Yeni bitirdiğim, çok sevdiğim bir hikaye..Rosa ve siyah lalenin hikayesi..

Dumas'in butun romanlari akici ve usta bir sekilde yazilmistir benim favorim monte cristo ama bu eseride son derece basarili diyebilirim.

çok güzel bir kitap. insanın azmini ne kadar güzel anlatmış. büyük bir keyifle okudum. kesinlikle tavsiye derim.

ilkokulda okuyup yıllar sonra tekrar okumanın tadına paha biçilemez.. kesinlikle okunması gerekenlerden.

okunmalı çok güzel <3

Diğer eserleri gibi bu da, merakla okunuyor

elime geçtiğinde bir gün içinde okudum. sonunu bilmenize rağmen ve yazar sizinle konuşmasına rağmen soluksuz merak ediyorsunuz. Bu kadar yalın ama katlı yazılamazdı.

üç silahşörlerin yazarı olması beni almaya teşvik etti,bu kitabını da çok beğendim, tavsiye ederim.

Çocukken çocuk kitabı şeklinde olanını okumuştum. Hem tam hatırlamadığım için hem de tekrar okumak istediğim için satın aldım. Okunması gereken klasiklerden müthiş.

gayet guzel akıcı okurken zevk aldıgım bır dunya klasıgı bır kıtapkurdu olarak tavsıye ederım

Romantizmin dorukta olduğu yani yazarın bariz taraf tuttuğu bir eser. Belki kahraman bakış açısı tercih edilse daha etkili olabilirdi. Tabi geçmiş zamanlarda yazıldığı için roman tekniğinin kusurlu olması göz ardı edilebilir. Romanın sonu tahmin edilebiliyor ama sıcacık bir aşk barındırması, çeşitli engellerin bulunması okuyucunun dikkatini sürekli ayakta tutuyor.

Beklentim fazla olduğu için eser beni tatmin etti diyemem. Romantizmin biraz fazlaca kullanılması okuma zevkimi azalttı fakat pek çok esere göre elbette çok başarılı. Bir Monte Kristo değil yine de.

Lale ve gül toplumumuz tarafından benimsediğimiz ve sevdiğimiz iki çiçek,Siyah Lale alınıp okunası bir eser lale,aşk, mücadale ve azmin sonucu......

çok güçlü bir kalemin elinden çıkmış bir roman. olaylar 1600 lü yıllarda gerçekleşse de canlılığını hiç yitirmemiş.mutlaka tavsiye ederim

İskender Pala'nın Katre-i Matem adlı eseriyle pek çok benzerlikler taşıyor.Sanırım A.Dumas da İ.Pala hayranıydı(!).Bir başyapıt...

yapılan bir lale yarışması ve güzel bir aşk .başta biraz sıkılır gibi olmuştum ama 2 günde bitirdim

KEYİFLE OKUNACAK BİR KLASİK. SAF AŞKI VE SADAKATİ; SADE VE AKICI BİR BİÇİMDE ANLATMIŞ ALEXANDRE DUMAS. KLASİK SEVERLERİN KAÇIRMAMASI GEREKEN BİR ESER.

yazarın monte kristo kontu adlı kitabını okumuştum 800 sayfa olmasına rağmen 3 günde bitirmiştim bu kitap da konusu itibariyle çok iyi duruyor

Okuduğum dünya klasikleri arasında sanırım beni en etkileyeni buydu.Kitabın konusu,işlenişi,sonuca bağlanışı en önemlisi de anlatım çok iyi, herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.

Dumas'yı ilk kez okudum, konusu çok farklı bir kitap. Lale yetiştiricisi roman kahramanımız, siyah laleyi bulmak üzereyken vaftiz babasının ona bıraktığı mektup yüzünden hapse düşüyor, gardiyanın kızına aşık oluyor. Kitaptaki en güzel kısımlardan biri de Van Baerle'nin lalelere olan sevgisi ile kıza olan aşkını karşılaştırarak sorgulaması. Okunması gereken farklı bir klasik... "insan bazen çok mutluyum diyemeyecek kadar acı çekmiş olabilir."

Alexandre Dumas'ın eserlerinde V.Hugo da olduğu gibi temiz aşklar bulunabiliyor. Ayrıca insanı olgunlaştıran, aristokrasiyi, kibarlığı, politikayı öğreten bir tarafı da var.
Hem güzel bir roman okunuyor hem de insan ilişkileri konusunda faydalı öğrenmeler yapmış oluyorsunuz.

Lale çılgınlığının Avrupa’yı kasıp kavurduğu dönemde Hollanda’da bir çiçek cemiyeti kusursuz bir siyah lale yetiştirene büyük bir ödül vereceğini ilan eder. Lale yetiştiriciliğinin merkezi Hollanda’dır ve bu haber bütün çiçek meraklılarını harekete geçirir. Siyah lale yetiştirmek için uğraşanlardan biri de Cornelius Van Baerle’dir. Uzun süren çalışmalardan sonra üç tane siyah lale yetiştirmeyi başarır.
Akıcı bir dille yazılmış aynı zamanda oldukça sürükleyici..

Çok güzel bir roman.Lalenin hollanda için önemini harika bir biçimde vurguluyor.Çok yalın bir şekilde anlatılmış.Tavsiye ederim.

bu kitap gerçekten güzel bir kitap. Rosa ya ve siyah laleye duyulan ölümüne aşk ve bu aşkın kurtarıcısı olan rosa. kesinlikle okuyun derim.

Kitap gerçekten çok güzel. Haksız yere ölüme giden bir canın nasıl oluyorda bir anda hayatı değişiyor bunu görmek gerçekten çok etkileyiciydi. Roman konu bakımından çok iyi işlenmiş diyebilirim. Zevkle okunabilecek bir kitap. Okunması dileğiyle..

Okurken insanın aklında türlü türlü karelerin canlandığı güzel bir eser. "İyiler kazanır" yargısının aslında belirli yaşın üzerindeki çocuklara öğretilmesi açısından da edebiyat derslerinde tercih edilebilir bir kitap gibi geldi bana. Belki benimle aynı fikirde olan başka okuyucular da mevcuttur.

kitabın anlatım tarzı biraz faklı... alışılmış romanlar gibi hikayeye başlayıp sonrada bitmiyor,önce kitabın ilerleyen sahnelerinden kareler yansıyor sayfalara bu da insanda kendini film izlermiş hissi uyandırıyor.
bu bakımdan kitap farklı geldi. tavsiye edilir
herkese iyi okumalar.

acayip güzel bir roman. çok beğendim.herkese tavsiye ederim. roman sevenler mutlaka okusun diyebiliceğim eserlerden biri.

Aşk Aşk Aşk!
Harika! Muhteşem! Mükemmel!

kitabın ana teması insanın azmi.kusur bir siyah lale yetiştirene vaat edilen büyük ödül ve bütün olumsuzluklara rağmen amaca ulaşarak siyah laleyi yetiştiren bir mahkum.

arkadşm tarafından zorla okutturulmştu:)..iikide zorlanmışm diiyrm...böle bi eeri okumamak kayıp plur bnce..tavsiye edlr;)

Romanda modern sinemada yapıldığı gibi ilk başta romanın ilerleyen bölümlerinden bir kısım anlatılmış ve sonra parçaler birleştirilmiş. Zevkle okunabilecek bir roman. iyilik ile kötülük ve aşk arasında geçen bir roman.

Sevdiğim bir yazardan tavsiye edebileceğim bir kitap daha. A. Dumas, 300'e yakın eser vermiş, edebiyat dünyasında "Roman fabrikası" lakabı ile anılıyor. Bu yönüyle bizim edebiyatımızdan Ahmet Mithat Efendi'yi çağrıştırıyor bana.
Gelelim Siyah Lale'ye: Kitap konu olarak 17. yy Hollandası'nda döneme damgasını vuran "lale yetiştirme" tutkusunu anlatıyor, yanında aşk, kıskançlık ve tarihi gerçeklerle birlikte.
Romanın kahramanı Cornelius Von Baerle oldukça zengin bir doktordur. Hem parasını değerlendirmek hem de güzel bir uğraş edinmek için dönemin en zarif ve pahalı uğraşlarından olan lale yetiştiriciliğine başlar. Hobi olarak başladığı bu iş kısa sürede hayatının tek gayesi olur. O sırada Haarlem Çiçekçilik Cemiyeti siyah lale yetiştirene büyük ödül vereceği bir yarışma düzenler.C.V. Baerle de siyah lale soğanı oluşturmak için çalışmalara başlar. Tabi onun gibi lale yetiştiricisi olan kıskanç komşusu Isaac Boxtel , C.V. Baerle'nin her yaptığını takip etmektedir. Baerle'nin siyah lale soğanını yetiştirdiğini düşündüğü an, ona iftira atar ve onu tutuklatır. Cornelius, ömür boyu hapse mahkum olur. Yetiştirdiği üç siyah lale soğanını üzerinde saklayarak hapse girer. Burada tanıştığı gardiyanın kızı Rosa'ya aşık olur ve onun sayesinde hapishanede siyah laleyi yetiştirirler, büyük ödülün sahibi olurlar.
Kitap şu cümleyle bitiyor: " Bazen bir insan 'Çok mutluyum' diyemeyecek kadar çok acı çekmiş olabilir."
Çok hoş bir klasik...

Demir parmaklıkların gölgesinde doğan masum bir aşk ve bu aşkın meyvesi siyah bir lâle. Heyecan dolu ve maceralı bir serüven çiçek sevgisi üzerinden ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Şahane bir klasik.

Alexandre Dumas bence gelmiş geçmiş en iyi yazar. Siyah Lale'yi de ilk okuldayken bir gecede okuyup bitirmiştim. Şimdi okusam aynı hazzı duyar mıyım bilmiyorum ama yine de kitabı okumadan ölmeyin derim

Bu kitabı alıp aylarca okumadım ilk 2-3 sayfasını okuyup bırakıyordum nedense. En sonunda bırakmaya karar vererek başladım ve o kadar zaman okumadığıma gerçekten pişman oldum. Tavsiye ederim,

Van Baerle'nin kaldığı zindan karanlığa gömülürken, siyah Lâle de günden güne özgürlük açıyordu.
Gerçekten gerek dil ve anlatımı gerekse içeriği yönünden etkileyici olduğu kadar bir o kadar da karakterlerle özdeşleşen bir tavrı var ki kitabın, elinizden bırakmak istemezsiniz. Aralara serpiştirdiği parçaları o kadar güzel tamamlıyor ki puzzle gibi bir parçayı bile dışarda bırakmıyor...

Kitap 1672 senesinde Hollandada devlet adamı Jan de Witt ve kardeşinin linç edilmesini ele alan dramatik olaylardan bahs ediyor. Kesinlikle tarih bilginizi de artiracak bir yapıt.

Romana ismini veren siyah lalenin etrafinda tutkulu ve kaderin biraraya getirdigi sevgiyi, lalelere olan tutkuyu ve hem sevgi hem de laleler icin yapilabileceklerin yaziya dokuldugu akici anlatimiyla kesinlikle okuyucuyu biran once romani bitirmeye sevkeden bir edebi eser. A. Dumas olaylari ve kisileri tasvir ederken okur hemen karsisindaymis ve yuzyuze konusuyormus gibi herseyi acikliyor. Bu da romana albeni kazandiriyor. Mutlaka okunulmasi tavsiye edilen bir klasik bence.

Siyah lale yetiştirme yarışına giren bir adamın ulaştığı başarıyı ve bu süreçte tanıştığı aşkını anlatan bir eser. Hiç bitmesin istedim ama her güzel şey gibi bu romanında sonu vardı.

Hollanda için lalenin önemini çok güzel anlatmış bu roman. Aynı zamanda aşk, kıskançlık ve azim karakterlerin yaşadığı en yoğun duygular. kesinlikle okunması gereken bir klasik olduğunu düşünüyorum.