Madde 22 Hakkındaki Yorumlar

Savaşı mizahi bir dille bu kadar iyi anlatabilen nadir kitaplardan biri

2. dünya savaşının anlatıldığı akıcı ve sürükleyici bir roman

harika bir kitap.İkinci dünya savaşının acımasızlığını bu kadar mizacı yüksek bir dille anlatabilmesi yazarın yeteneğini ortaya koyuyor.Severek ve keyif alarak okudum.

Tüm kitap listelerinde mutlaka okunması tavsiye edilen bir kitap olduğundan aldım ama , hayatım ilk kez bir kitabı yarıda bırakmak zorunda kaldım. 2.Dünya savaşında yaşananları hicivsel bir dille anlatan bu kitap çevrisinden den bilmem bana çok çok sıkıcı geldi.

bürokratik zırvalıkları özellikle de askerlikte yaşanan tüm o saçma sapan şeyleri anımsatan kitap. neden diye bir sorgulama mevcut değil haliyle, her neden diye sorduğunuzda catch-22 cevabımı alıyorsunuz. kısır döngüleriyle, paradokslarıyla beyninizin içine eder. ve en son kapatınca, kendinize neden diye sorduğunuzda da catch-22 işte diyorsunuz. özellikle diyaloglar mükemmel.

Dünya edebiyatının en anti militarist yapıtlarından biri. 2. Dünya Savaşı esnasında İtalya'daki bir Amerikan hava üssünde görevli birbirinden ilginç askerlerin maceralarını içeren bu kitap sizi kimi zaman kahkahaya boğacak, kimi zamansa savaşın ne kadar anlamsız ve insanları anlamsızlaştıran bir süreç olduğunu düşündürecek. Gülmeye hazır olsun. Meraklıları için bu romanın bir de "Barışa Giden Yol" adlı sinema uyarlaması olduğunu hatırlatmakta yarar var.

tamamen kendine has üslubu ve karakterleri olan bu kitap elinizde tuttuğunuz sürece sizi uzay boşluğunda hissetttirecek ve kendinizi ustaca örülmüş diyalogların içinde bulacaksınız.

Kitap müthiş bir zekanın ürünü, cümleler diyaloglar dolu dolu yazılmış. Değişik bir kitap insanın beynini zorluyor...

Ceviriden midir nedir bilinmez 200 kusur sayfa ite ite okudum hayatimda ilk defa bir kitabi yarim biraktim... Belki de benim tarzim degildir bilemiyorum ama sikici. Savas ve 2. Dunya savasi Abd hava kuvvetlerinde 3-5 askerin maceralarini anlatiyor hic yoktan 200 sayfa ya kadar oyleydi

okurken çok eğlendim.çok sivri karakterler var ve vermek istediği mesajı gerçekten güzel bir yolla okuyucuya aktarmış.bu tarz kitaplardan hoşlananlar elias canettinin körleşme isimli kitabın da mutlaka okumalılar.

İlginç bir kitap. Sizi içine kolaylıkla çekebiliyor.

Dünya Savaşı dramının anlatıldığı bir roman. Çok da güzel yazılmış.

okurken çok eğlendim. kesinlikle tavsiye ederim.

Daha önce böyle bir kitap okumadım. Her an şaşırtıcı olaylar , akıl almaz diyaloglar , çılgın karakterler. Bir sonraki olayı tahmin etmeniz olanaksız. Çok başarılı bir taşlama. Sevdim ben bu kitabı ;)

Bu kitabı çok aramıştım ama aradığıma değdi. Antimilitarizm yanlısı ve savaşların hangi saçma amaçlar uğruna verildiğini çok yalın ve alaycı dilde anlatan bir eser. Her evin kitaplığında mutlaka yerini almalı.

Hayatımda okuduğum en müthiş kurguya sahip,oldukça muzip ve savaş karşıtı bir roman.Savaş pilotu olan yarı deli yüzbaşı Yosaryanın başından geçen olmadık olaylar anlatılıyor.Roman 600 küsür sayfa olmasına rağmen bitirene kadar elinizden bırakmıyorsunuz.Okurken birçok yerde kahkahalarımı tutamadım.Kesinlikle okuyun.(Yosaryan yaşıyor! :)

Gerçek hayattaki çıkmazlarla, kurallarla dalga geçer ve savaşın anlamsızlığını bir kez daha vurgular yazar. Kendisi de bizzat İkinci Dünya Savaşını yaşamış ve sıradan askerlerin gözünden bi yerde savaşı da sorgulamıştır.

Mantığın bittiği yerde askerlik başlar derler ya, hah işte bu kitap da onu, öyle güzel anlatıyor ki... Kara mizah bu değilse nedir? Bayıldım, harika bir eserdi.

Tavsiye üzerine aldım gerçekçi hele askerlik yapanlar için

bir distopya. hayet iyi bir kitap.

Hayatımızın nasıl da kısır döngülerle dolu anlatan ve savaşın anlamsızlığını ortayan koyan harika bir eser. İçinde öyle güzel cümleler var ki bir kenara not alıyorsunuz. Okuması bazen zorlaşıyor ama böyle bir tadı çoğu kitapta bulamayacağınıza garanti verebilirim.

kısır döngüler ile dolu bir hayat yaşadığımızın suratımıza vurulması gibi bişi bu kitabı okumak, kurallar , kanunlar dönüp dolaşıp aynı yere gelmemizi doğuruyor ve bunu kabullenmişiz. okuyun okutun....

Kitabi bir butun olarak ele aldiginizda hakikaten surukleyici bir anlatim veya sıkı bir olay orgusu yok. Fakat sanmıyorum ki; bu kitap heyecanli bir savas oykusu olarak yazilmis olsun. Kitapta cok keskin bir zekanin urunu olan diyaloglar var. Öyle ki, ilk okumada takip etmek zor diyaloglari. İroninin, kara mizahin krali var bu kitapta. Kesinlikle mukemmel.

Tek kelimeyle,mükemmel.Satır aralarındaki göndermeleriyle muhalefetin ne şekillerde olabileceğini insana tekrar hatırlatıyor.Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.
Çeviri ve kalite konusunda İthaki farkı anlaşılıyor..

Saçmalık da denebilir ne okutulduğu sorulursa.Savaşmanın ne kadar saçma olduğunu herhalde ancak bu kadar harika bir saçma bir kitap anlatabilir.Tamamen bambaşka bir dili var Josep Heller'in ve Madde 22'de de çok kullandığı çıkmazlar var insanların sonradan geldiği bu dünyayı anlatan.Madde 22'yi bu çıkmaz cümlelerle anlatmış onlarca kez.Mesela, "SONSUZ, SINIRSIZ OKYANUS YOSSARİAN'I BÜYÜLÜYOR,ONA İŞKENCE EDİYORDU."

Yaşadığımz dünyanın en acı taraflarını öyle güzel anlatıyor ki hissetmeden kanımıza sokuyor ne demek istediğini."Tanrı insanları öyle çok seviyor ki, hergün kaç tane insan intihar ediyor?....Kaç çok iyi aile aslında en kötü aile ve kaç çok iyi insan aslında en kötü insan?" Herkesin okuması gerekir diyemem ama herkesin okuması gerekir çünkü ancak öyle anlar insan çıkmazın ne olduğunu ve insan canlısının dünyayı kendisine nasıl cehenneme çevirdiğini...

İkinci Dünya savaşı sonrası yazılan en güçlü savaş karşısı roman diyebilirim.
Holywood filmleriyle cilalanmış Amerikan kahramanlığının iç yüzünü bundan iyi gösterebilen bir roman yoktur herhalde ve bunu da okuru kahkahalarla güldürerek yapıyor.
Yer yer, yazılmasından çok sonraları çekilmiş olan M.A.S.H. adlı filmi ve tv dizisini hatırlatıyor. (sanırım onlara esin kaynağı olmuş)
Kitapta altını çizdiğim o kadar çok yer var ki, onlardan birkaç alıntı:

"gerçek bir prenstir Dunbar. Dünyanın en iyi kalpli insanı, bir davaya kendini en az adamış olan insan odur."
"Yossarian geleneksel özgürlük ve bağımsızlık haklarını tehlikeye sokmaktaydı, bunları uygulama cesaretini göstererek."
"-Neden Orr'la görüşmüyorsun? diye öğütledi Dobbs. Geçtiğimiz hafta yapılan ikinci Avignon uçuşu sırasında gene suya düşmüş. Belki de Orr, albayı öldürecek kadar canından beezmiştir.
-Orr'un canından bezecek kadar aklı yok ki."

Uzun uzun üslubunu, göndermelerini kurgusunu yazabilirdim ama yapmayacağım. Şu kadarı yeterli olacaktır:Akıl almaz, inanılmaz bir kitap. Okuduğum en iyi kitap diyebilirim. Okunmadığında çok şey kaçırılır, şiddetle tavsiye edilir.

Kitap çok farklı bir üslüpla ele alınmış. Avrupaya gönderilen bombardıman uçağı plotlarının gözünden dünya savaşına kara mizah yaklaşımı ile değişik bir persfektiften okura aktarılmış. Bazı yerleri okurken insanı bayabilecek kadar sıkıcı gelebiliyor. Kitabı okumayı düşünen arkadaşlara birkaç tavsiyem olacak. Öncelikle sıradan bir savaş romanı okumayacağınıza garanti veririm. Şayet savaş romanı okuyacağım diye bu romanı elinize alırsanız hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Ayrıca çok heycanlı ve iyi kurgulanmış bir kitapda değil. Hatta yer yer sıkıcı bile gelebiliyor. İşin özü alışılmışın dışında, kısır bir döngünün içerisinde yaşayan insanların traji komik hikayesi...