Hannah, bekar bir anne olarak yeni doğmuş bebeğiyle ayakta kalmaya çalışırken tanıştığı Nick’in doğru erkek olduğunu düşünmüştü. Hoş, sorumluluk sahibi, yapılı, güvenilir ve en önemlisi kızı için mükemmel bir baba adayıdır.
Evlilikleri tutkuyla kurulmamıştı ama saygı, arkadaşlık ve güven bağları oldukça kuvvetliydi. Evliliklerinin ilk günlerinde kırık dökük, ucuz bir ev alırken her şeyin yolunda gideceğini hissediyordu Hannah... Dokuz yıldan sonra evin tamiratları ala bitmemiş ve Nick ve Hannah’nn ilişkisi tıkanmıştır. Sadece arkadaşlığın yetmiyordu artık. Zaten başından beri pek de kuvvetli yanmayan aşk ateşleri sönmek üzereydi. Peki çözüm neydi? Dostça bir ayrılık...
Hannah, ilişkisindeki sorunlardan kaçmak için kendini işine verir. Sahibi olduğu güzellik salonunda birbirinden ilginç müşterileri, tuhaf ve komik olaylar peşini bırakmamaktadır. Aslında boşanmak Hannah için çok problem değildir; kızına bunu nasıl açıklayacağı düşünmekte ve birazcık, sadece birazcık Nick’in boşanmayı bu kadar çabuk atlatmasından rahatsız olmuştur. Nick ve yeni kız arkadaşı için mutlu değil midir? Tabii ki mutludur, sonuçta ikisi de yetişkin, akıl başında insanlardır. Gayet olgun bir şekilde konuşarak ayrılmışlardır, boşandıktan sonra da arkadaş kalabilirler. Yoksa kalamazlar mı?
Zoe Barnes’ın, bekar bir annenin, sevgi, kıskançlık, arkadaşlık ve nefret duygularıyla harmanlanmış ilişkisini ve çılgın güzellik salonunu yürütme çabalarını anlattığı kitabı; komik, eğlenceli ve akıcı üslubuyla okuyucuyu yakalıyor. "Çılgın Kadınlar"ı okurken yüzünüzden gülümseme eksik olmayacak ve kitabı elinizden bırakamayacaksınız.