BU AYKİ KAPAK KONUSU: YENİ GÜVENLİK EKONOMİSİ
Yeni işbirliği arayışları peşinde koşulan bir dönemde, ABD Başkanı Donald Trump’ın söylem ve eylemleri dünya güvenliği açısından çok şey ifade ediyor. Türkiye’nin en saygın uluslararası ekonomi dergisi Derin Ekonomi’nin Mart sayısında, Trump’lı dönemin ‘Yeni Güvenlik Ekonomisi’ gündeme taşınıyor. Derin Ekonomi’nin 22. sayısı zengin içeriğiyle gazete bayileri ve kitabevlerinde…
ABD Başkanı Donald Trump aldığı kararlarla, söylediği sözlerle tartışma yaratmaya, Amerikan ve dünya düzenini sarsmaya devam ediyor. Trump’ın konuşmaları dünya güvenlik politikaları açısından da yeni bir döneme girileceğinin işaretlerini veriyor. Soğuk Savaş döneminden kalan ittifakların sürekli sorgulandığı, yeni işbirliği arayışları peşinde koşulan bu zamanda, bu söylem ve eylemler dünya güvenliği açısından ne ifade ediyor? Türkiye’nin en saygın uluslararası ekonomi dergisi Derin Ekonomi, Mart 2017 tarihli sayısında, NATO’nun ve İran tehdidine karşı Ortadoğu’nun geleceğini, ayrıca genel anlamda dünya güvenliğini “Yeni Güvenlik Ekonomisi” başlıklı kapsamlı dosyasıyla mercek altına alıyor.
7 ÜLKENİN SUÇU NE?
Trump’ın geçtiğimiz Şubat ayında hiçbir gerekçe göstermeden ABD’ye giriş yasağı koyarak potansiyel terörist muamelesi yaptığı İran, Irak, Suriye, Yemen, Somali, Sudan ve Libya devletleri, bundan tam 16 sene önce, neo-con aklın güdümündeki Pentagon tarafından, “hükümetleri 5 yıl içinde devrilmesi gereken 7 ülke” olarak işaretlenmişti. Bu karar şimdilik ABD içerisinde sert bir sivil ve yargısal muhalefetle karşılaşmış olsa da, Trump’ın yakın gelecekte bu ülkelerle ilgili benzer uygulamaları gündeme getirmeyeceğinin hiçbir garantisi yok. Derin Ekonomi’deki analiz, Trump söylemlerinin şifrelerini çözmede referans niteliğinde.
İSLAM İTTİFAKI ORDUSU
Türkiye ve Suudi Arabistan’ın öncülük etmesiyle, ilk etapta 34 Müslüman ülkenin katılımıyla Aralık 2015’te temelleri atılan İslam İttifakı Ordusu’na katılan ülke sayısı şu anda 39’a çıkmış durumda. Üyelerini İslam İşbirliği Teşkilatı’nın içinden alan İttifak, başta DEAŞ olmak üzere, İslam ülkelerini sarmış tüm terör örgütlerinin, ülkeler arası dolaşımını ve faaliyetlerini engelleyecek istihbari bilgi paylaşımını ve gerektiğinde ortak askeri müdahaleyi öngörüyor.
PETROLÜMÜZ YOK AMA AKLIMIZ VAR
Küresel finansal krizlerden ve ani döviz giriş çıkışlarından canı yanan devletler, birer birer emtiaya dayalı olmayan (non-commodity) ekonomik istikrar amaçlı fonlar kurmaya başladı. Türkiye de bunlar arasında yerini aldı. Türkiye Varlık Fonu, 172 milyar dolarlık aktif büyüklüğü ile dünyanın en büyük 13’üncü ulusal fonu olarak dikkat çekiyor.
Dow Jones İslami Endeksleri ve Thomson Reuters İslam Ekonomileri Eski Yöneticisi Rushdie Siddiqui, Derin Ekonomi’ye verdiği söyleşide, Türkiye Varlık Fonu’nun “akıllıca ve kaçınılmaz” olduğunu vurgulayarak, bu fonun “gelişmekte olan ülkelerde büyüme fırsatları arayan global yatırımcılara güçlü bir sinyal gönderdiğini” söylüyor. Ulusal varlık fonu türlerinin ayrıntılı bir şekilde ele alındığı “Petrolümüz Yok Ama Aklımız Var” başlıklı dosya, konuyla ilgili merak edilen pek çok sorunun cevaplarını içeriyor.
ÖZEL GÜNDEMLER SIRA DIŞI GÖRÜŞLER
İbrahim Karagül yönetimindeki Derin Ekonomi dergisinin Mart 2017 tarihli 22. Sayısında ayrıca Doç. Dr. Ömer Bolat, Meliha Okur, Doç. Dr. Hatice Karahan, İbrahim Acar, Doç. Dr. Kadir Tuna, Prof. Dr. Murat Yülek, Dr. M. Levent Yılmaz, Aşkın Baysal, Abdul Bari Atwan, Dr. Mamdouh G. Salameh, Prof. Dr. Obiyathulla Ismath Bacha, Robert M. Cutler, Pierre Chiartano, Dimitri Triantaphyilou ve Shuriah Niazi yorum ve analizleriyle yer alıyor.
