Kimsin sen?Â
Peki ya ben kimim?Â
Yalnız mıyız bu koca evrende?Â
Sarıl bana, öp boynumdan.Â
AÅŸk olsun adı ama aÅŸk deÄŸil bu.Â
Görüyorum, hissediyorum,Â
Derinine iÅŸliyorum, içime iÅŸliyorsun.Â
Gözlerinin içine bakıyorum.Â
Seni tanıyor muyum?Â
Beni bilmiyorsun, nereden bileceksin?Â
Öyleyse nereden geliyor bu his?Â
Hiç tanımadığım bu kadın,Â
Hiç tanımadığın bu adam,Â
AÅŸk gibi,Â
Ama deÄŸil gibi...Â
Ve olabilecek diÄŸer bütün ihtimaller gibi.Â
Ve sadece...Â
Sen gibi,Â
Ben gibi,Â
Biz gibi.Â
Â
Â
Marcos ünlü bir balerin olan annesini yeni kaybetmiÅŸtir. Hayat hakkında bildiÄŸi her ÅŸeyi ona öğreten bu kadını kaybetmek, Marcos için yaÅŸama sevincini kaybetmek gibi olur. Tam da artık hiçbir ÅŸeyin eskisi gibi olmayacağını düşünürken gelen bir telefon sayesinde Marcos hiç kimselerde bulunmayan ve hatta gerçeküstü bile sayılabilecek yeteneÄŸini tekrar kullanma fırsatı bulur. Ve bu, ona henüz hayattan vazgeçmek için çok erken –bazı durumlara göre de çok geç– olduÄŸunu gösterir.Â