Hayata gelirken kimse bize pamukların içinde olacağımızın, dertsiz tasasız bir yaşam süreceğimizin garantisini vermedi. Yaşadıklarımız; acı olsun, tatlı olsun bizim en güzel şekli almamız içindir. Bazen bir cam gibi ateşler içinde harda kalırız, bazen de bol oksijenli bir havada nefes alırız. En güzel ve en iyi şekli alana kadar da onlarca deneyim kazanırız. Bu deneyimlerle var oluruz. Sonunda bizi biz yapan değerlerde kendimizi buluruz. Karşımıza çıkan hiçbir şeyi öylesine yaşamadık. Aldığımız her nefesin, bizi oluşturan her düşüncenin bir sebebi var. Düşüncelerimiz genişledikçe, yaşadığımız hiçbir şeyin tesadüf olmadığını fark ederiz. Yaşadıklarımızın iyisi ya da kötüsü bizim daha anlamlı ve güçlü olmamız için gerekli. Asıl önemli olan; hayatımızda başımıza gelen olaylar değil. Önemli olan; bizim onlara nasıl tepki verdiğimizdir. Nasıl algıladığımız, bu olaya karşı nasıl yaklaştığımız, davranışımızın hangi yönde olduğudur. |