“İnsanın yaratılmasından maksat, Allah'ın emrettiği ibadetlerin eda edilmesi olduğu gibi, ibadetlerin edasından maksat da imânın hakikati olan "yakîn" halini elde etmektir; yakîn, yani şüphesiz, kat'î ve sağlam olarak bilmek... Allah'a imân, din manzumesini O'ndan getiren Resûlü'ne "yakîn" hâlini elde etmeye çalışmak da Allah'a imânın hakikatindendir, imânın kendisidir; Allah'ın Sevgilisi, Allah'a imân ve itaat kendisiyle mümkün olan... O'na "yakîn" getirme usûllerinden biri de, belirttiği liyakat nisbetinde, tefekkürdür; ve tefekkürün öyle çeşitleri vardır ki, has ve hususî ibadet nev’indendir... Böyle bir tecrübe üzerindeyim!..”