banner
Derin Tarih 33. Özel Sayı Haçlı Seferleri

Derin Tarih 33. Özel Sayı Haçlı Seferleri

DÜNE AYNA TUTMAK  
“Bağdat, Ağustos 1099.
Ulu kadı Ebu Saad el-Haravî sarıksız, kafası matem işareti olarak kazınmış bir şekilde, el-Mustazhirbillah’ın geniş divanına bağırarak girer. Peşinde, gözü yaşlı bir sürü yoldaşı vardır. Bunlar onun her sözünü gürültülü bir şekilde onaylamakta ve tıpkı onun gibi, kazıtılmış kafanın altında haşmetli bir sakaldan meydana gelen tahrik edici bir görüntü sunmaktadırlar. Sarayın önde gelenlerinden birkaçı onu sakinleştirmeye çalışır, ama onları horlar bir şekilde iten kadı, salonun ortasına doğru kararlı bir şekilde ilerler, sonra kürsüsünden konuşan bir vaizin coşkulu hitabeti içinde, mertebeleri hiç dikkate almaksızın herkese birden nutuk çeker:
Suriye’deki kardeşlerimizin deve eyeri ya da akbaba midesinden başka oturacak yerleri yokken, siz bir çiçek gibi uçarı bir hayatın içinde, huzurlu bir güvenliğin gölgesinde uyuklamaya nasıl cüret ediyorsunuz? Ne kadar çok kan döküldü! Ne kadar çok güzel kız, tatlı çehrelerini utançtan elleriyle örtmek zorunda kaldı! Yiğit Araplar hakarete alıştılar mı ve kahraman İranlılar şerefsizliği kabul mü ettiler?
Arap vakanüvisler, bu “gözleri yaşlarla dolduracak ve kalpleri coşturacak bir konuşmaydı” diyeceklerdir. Konuşmayı duyan bütün oradakiler iç çekmeleri ve ağlamalarla sarsılmışlardır. Fakat el Haravi, onların hıçkırıklarını istememektedir.
Kılıçlar savaş ateşini canlandırdığında, insanın en kötü silahı gözyaşı dökmektir, der.”
Lübnan asıllı dünyaca ünlü yazar Amin Maalouf, bu anekdotu, kült eseri Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri’nin girişinde aktarır. Hikâyenin devamı, eserin 81’inci sayfasında şöyle anlatılır: “Ebu Saad el Haravi, 19 Ağustos 1099 Cuma günü, arkadaşlarını Bağdat Ulu Camii’ne götürür. Öğlen olup da müminler dört bir yandan cuma namazını kılmaya gelirlerken, ramazan olmasına rağmen saygısız bir şekilde yemek yemeye başlar. Birkaç saniye içinde etrafında öfkeli bir kalabalık birikir, askerler onu tutuklamak üzere yaklaşırlar. Ama Ebu Saad ayağa kalkar ve etrafındakilere sükûnetle, binlerce Müslümanın katledilmesi ve İslâmiyet’in kutsal yerlerinin tahribi karşısında tamamen kayıtsız kalırlarken, birinin orucunu bozması karşısında nasıl bu kadar altüst olmuş gözükebildiklerini sorar. Böylece kalabalığı sus-pus ettikten sonra, Suriye’nin uğradığı felâketleri ve özellikle de Kudüs’ün başına gelenleri anlatır. İbn el Esîr “Mülteciler ağladılar ve ağlattılar” diyecektir.”
Yaklaşık bin yıl öncesinin Ortadoğu’sunu tasvir etmesine rağmen, sahneler ne kadar tanıdık ve yaşananlara kayıtsızlıklar bugünküne ne kadar benzer, öyle değil mi?
Haçlı Seferleri özel sayımızla kıymetli okurlarımızın karşısına çıkarken, tam olarak bu noktaya parmak basmak istedik. Düne ayna tutarak bugünleri daha iyi anlamak ve yarınlara sağlam biçimde hazırlanmak…
Her zaman olduğu gibi, bu özel sayımızda da birbirinden kıymetli hocalarımız önemli makaleler kaleme aldı. Kendilerine müteşekkiriz. Dosyamızın koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Alican hocamıza da hassaten teşekkür ederiz.
Yeni özel sayımızda, hayırla görüşmek üzere…   
NELER VAR?
“Haçlı” tasavvurunun kritik noktalarını Prof. Dr. Mustafa Alican aydınlığa kavuşturdu.
Anadolu’daki Türk akınlarının Haçlı Seferlerini nasıl tetiklediğini Dr. Kemal Taşcı yazdı.
Haçlı Seferlerinin teolojik arka planına Prof. Dr. Özlem Genç ışık tuttu.
Malazgirt Savaşı’nın Haçlı Seferlerini nasıl tetiklediğini Prof. Dr. Mustafa Alican satırlarına taşıdı.
Haçlı Seferleri öncesi Avrupa’nın siyasî ve sosyal yapısını Doç. Dr. Murat Serdar inceledi.
Clermont Konsili sonrası Papa II. Urbanus’un yaptığı tarihî konuşmanın arka planını ve ilk haçlı seferinin nasıl başladığını Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu değerlendirdi.
Türk beylerinin dayanışması ve I. Kılıçarslan’ın yıpratma stratejisi sayesinde Haçlıların Anadolu’da nasıl peş peşe bozguna uğradığını Prof. Dr. Tülay Metin yazdı.
I. Haçlı Seferleri sırasında Haçlıların Antakya’da sergilediği vahşetin detaylarını Dr. Süha Konuk yazdı.
Geniş kitleleri I. Haçlı Seferi’ne katılmaya ikna ederek 20 bin kişilik öncü grupla birlikte Halkın Haçlı Seferini başlatan Pierre l’Ermite’in hayatının bilinmeyenlerine Dr. Serkan Özer mercek tuttu. 
Haçlıların 15 Temmuz 1099’da Kudüs’ü aldıktan sonra şehirde gerçekleştirdikleri büyük katliam ve yağmanın kan donduran detaylarını Doç. Dr. Sevtap Gölgesiz Karaca kaleme aldı.
I. Haçlı Seferi sonrasında kurulan Urfa Haçlı Kontluğu, Antakya Prinkepsliği, Kudüs Haçlı Krallığı ve Trablus Haçlı Kontluğu’nun bölgedeki etkilerini ve bıraktığı izleri Arş. Gör. Özcan Evrensel satırlarına taşıdı.
Fatımilerin yanlış stratejik hamlelerle nasıl Haçlılar için kolay bir lokmaya dönüştüğüne Prof. Dr. Ahmet N. Özdal değindi.
1145 yılında Papa III. Eugenius’un çağrısı ile başlayan II. Haçlı Seferi dalgasının Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mesut’un yürüttüğü başarılı mücadele ile nasıl sekteye uğradığını Prof. Dr. Ebru Altan’ın satırlarından öğrendik.
Haçlı acımasızlığının en dehşet verici örneklerinden olan Chatillonlu Renaud’un kanlı izini Prof. Dr. Nadir Karakuş sürdü.
Haçlı Seferlerinin en önemli vaizlerinden biri olan Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nın kurucusu Aziz Bernard de Clairvaux’ın etkileyici hitabetiyle önce halkı etkisi altına aldıktan sonra nasıl II. Haçlı Seferi’nin başarızlığının sorumlusu ilan edildiğini Prof. Dr. İsmail Taşpınar’dan öğrendik.  
III. Haçlı Seferi sırasında kadın erkek, yaşlı genç demeden büyük bir Müslüman kıyımı gerçekleştiren İngiliz Kralı Aslan Yürekli Richard’ın Akkâ’da gerçekleştirdiği bu vahşetinin detaylarını Doç. Dr. Rıfat İlhan Çelik yazdı.
Haçlı ordularına karşı kazandığı zaferlerle Kudüs’ü yeniden İslâm topraklarına katan, adaleti ve cömertliğiyle çağının ötesine geçen büyük komutan Salâhaddîn Eyyûbî’nin örnek hayatına dair bilinmeyenlere Doç. Dr. Fatma İnce Sancaklı ışık tuttu.
Salâhaddîn Eyyûbî’nin yaşadığı kıran kırana çarpışmalar sırasında meydana gelen şefkat timsali ilginç hadiseleri, hem dinî işlerinde danışmanlığını hem de devlet işlerinde başta elçilik olmak üzere kazaskerliğini icra eden bir devlet adamı, fakih ve tarihçi Bahâeddin İbn Şeddâd’ın yazdıklarından iktibasla bize Doç. Dr. Fatma Çapan sundu.
1187’de cihad bayrağını açaıp aynı sene Hıttîn’de bir Haçlı ordusunu darmadağın ederek Kudüs’ü fetheden Salâhaddîn Eyyûbî’nin bu kutlu mücadelesine Doç. Dr. Kâzım Uzun’un satırlarıyla şahit olduk.
Edebiyattaki ve sinemadaki Salâhaddîn Eyyûbî tasvirini kitaplar ve filmler üzerinden Doç. Dr. Galip Çağ inceledi.
Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa, İngiltere Kralı (Arslan Yürekli) Richard ve Fransa Kralı II. Philippe Auguste komuta ettiği III. Haçlı Seferinin sonucunda, Akkâ’nın nasıl haçlıların eline geçtiği sorusunun yanıtını Doç. Dr. Vural Öntürk’ün satırlarından aldık.
Kudüs’ü kurtarma amacıyla başlatılan ancak amacından saparak 1204 yılında İstanbul’un Latinler tarafından ele geçirilip yağmalanmasıyla sonuçlanan IV. Haçlı Seferi’nin detaylarını Prof. Dr. Gülay Öğün Bezer yazdı.
IV. Haçlı Seferi sonucunda, İstanbul’un ele geçirilmesiyle kurulan ve Hıristiyan dünyasını bölmekten, Bizans’ı çökertmekten başka bir işe yaramayan Latin İmparatorluğu’nun kısa süren hakimiyet yıllarını Doç. Dr. Öner Tolan  kaleme aldı.
Doğu ve Batı Hıristiyan dünyası arasındaki ilişkileri kökten sarsan Latin istilasına karşılık Bizans soylularının Bizans’ın devamlılığını sağlayacak devletler kurarak Haçlılara karşı verdikleri mücadeleye Prof. Dr. Yusuf Ayönü ile şahit olduk.
İslâm kaynaklarında Haçlıların nasıl tasvir ve tavsif edildiğini Prof. Dr. Aydın Usta inceledi.
III. Haçlı Seferi’nden itibaren kara yolunun yerine deniz yolunun tercih edilmesiyle birlikte önem kazanan denizcilik faaliyetlerinin, Akdeniz’i nasıl ticarî ve askerî merkez haline getirdiğini Doç. Dr. Burak Gani Erol değerlendirdi.  
1212 yılında Kudüs’ü Müslümanların elinden kurtarmak amacıyla Almanya ve Fransa’dan yola çıkan çocukların başlattığı fakat açlık, hastalık gibi nedenlerle büyük bir kısmının ölmesiyle  sonuçlanan Çocuk Haçlı Seferlerinin çarpıcı detaylarına Doç. Dr. Gülşen İstek ışık tuttu.     
Son büyük sefer olarak bilinen ve Mısır’da büyük hayal kırıklığıyla sonuçlanan V. Haçlı Seferi’nde başarısızlığa sebebiyet veren stratejik hatalara Dr. Sebahattin Çelik değindi.    
Papalığın, pagan topluluklarına Hıristiyanlığı yaymak ve bereketli arazilerine sahip olmak için Kuzey Avrupa’da yürüttüğü misyonerlik faaliyetlerini Doç. Dr. Halil Yavaş yazdı.    
“Haçlılar paralı asker mi, yoksa silahlı hacı mı?” Sorusunun cevabını Prof. Dr. Kahraman Şakul’dan aldık.
Haçlı Seferleri’nin Yakın Doğu ekonomisini felce uğratan etkilerini Dr. Devrim Burçak kaleme aldı.
Haçlı şövalyelerinin yıkım tarihini 5 askerî tarikat üzerinden Metin Taha Yılmaz inceledi.
Kraliçelerden, yemek yapıp su taşıyan kadınlara... Haçlı Seferlerinde aktif rol alan kadınları Doç. Dr. Gülşen İstek satırlarına taşıdı.
VI. Haçlı Seferi’nin perde arkasını Dr. Mehmet Sait Sütçü araladı.
Askerî bir zorunluluk olmanın yanında, bir “varlık sebebi” işlevi de görmüş olan Haçlı kalelerini Dr. İbrahim Güneş ile adımladık.
Fransa Kralı IX. Louis’nin başarısızlığıyla birlikte Doğu Akdeniz’deki umutları da söndüren VII. Haçlı Seferi’nin detaylarını Dr. Songül Dumlupınar Alican’dan öğrendik. 
Haçlı tarihinin en sancılı ve sonuçsuz girişimlerinden olan VIII. ve IX. Haçlı Seferlerini  Prof. Dr. Ünal Taşkın yazdı.
Türk-İslâm dünyasının en parlak sultanlarından biri olan Memlûk Sultanı Baybars’ın Haçlılarla olan mücadelesine Prof. Dr. Altan Çetin ile birlikte yakından şahit olduk.
Asırlar süren Osmanlı-Haçlı savaşlarına Prof. Dr. Fahameddin Başar mercek tuttu.
Türkiye’deki Haçlı tarih yazımı ve araştırmalarına dair yapılan çalışmaları Dr. Esra Çıplak değerlendirdi.   
Ortaçağ’dan Modern Batı’nın seküler mitolojisine uzanan Haçlı ideolojisinin serüvenini Prof. Dr. Fatih Durgun kaleme aldı.
Haçlılar tarafından kimi zaman dostluk kimi zaman ihanete şahit olan Ermenilerin Haçlılarla olan çalkantılı ilişkilerini Prof. Dr. Mehmet Ersan yazdı.
Haçlılara karşı adeta İslâm dünyasının kalkanı hâline gelen Memlûklerin üç asır boyunca verdiği mücadeleleri Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ın satırlarından öğrendik.
Haçlı Seferleri sırasında Doğu ve Batı arasında yaşanan ekonomik, kültürel ve teknolojik  etkileşimlerin sonuçlarını Dr. Bedia Göktepe değerlendirdi.
Haçlı Seferlerinin metal müzik grupları tarafından; güç, kimlik ve ideolojik anlatı bakımından nasıl işlendiğini şarkılar üzerinden Doç. Dr. Gökhan Kağnıcı inceledi.
Kökleri Haçlı Seferleri ve Reconquista hareketine kadar uzanan İslamofobi’nin tarih boyunca meydana getirdiği yıkıcı etkileri Dr. Âdem Üstün Çatalbaş kaleme aldı.
Tarih Okuyan Şaşırmaz

Liste Fiyatı: 250,00
Yayın Tarihi: 06.10.2025
Dil: TÜRKÇE
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 22 x 30 cm

Bu üründen 60 adet satın alınmıştır.


İlgili Kategoriler:

Kitapyurdu Fiyatı:
211,25

Genellikle 3-5 gün içinde kargoya verilir.?

Sepete Ekle

Kazanacağınız Puan: 422

Fiyat Geçmişi: Product Price History Thumb
Platin Üye olarak kargo ücreti ödemeden ekstra indirimli alışveriş yapabilirsiniz.
Üstelik yalnızca kazandığınız puanlarınızla ekstra ayrıcalıklara sahip olabilirsiniz.
Platin Üyeliği Hemen Başlat
Platine Özel Fiyat: 190,13
banner

loading
banner
banner
banner
loading
banner
banner