E-Dergi

Başlayınca hemen bitirmek istenilen, insanı şok eden, yok artık dedirten, çevrenizdeki herkese anlatmadan duramadığınız (anlatım şeklinize dikkat etmenizi öneririm, garip bulabilirler), klasik bir SIMON BECKETT romanı. Sonunu metrobüste okudum, bağırmamak için kendimi zor zapt ettim. Mutlaka tavsiye edilir. Okuyan milyonlar bir şey biliyorlar da okuyorlar. ;)

Seriye yeni başlayacaklar için tavsiye: Bütün kitaplar başucunuzda olsun, öyle başlayın. Biri diğerine bağlı ve biri bitince hemen diğerine geçmek istiyorsun. Beklemesi çok zor, çektim, biliyorum. Mükemmel bir polisiye, iyi okumalar.

Zaten önceki kitabını okuduktan sonra, bu kitap da su gibi akıyor. Özellikle ilginç bilgilerle birlikte verdiği o heyecan bu kitabı diğerlerinden ayırıyor. Yani öyle metrobüste sakin sakin okuyabileceğin bir şey değil, sessiz bir yerde istediğin çılgınlığı yaparak okuyacaksın. Bağıracak, çığlık atacak, sallanacak ve OKUYACAKSIN. Mükemmel ötesiydi. Seriyi kesinlikle tavsiye ederim, okuyun.

Dizisiyle alakasının bu kadar olmaması garip, burada behlülden nefret ettim. O kadar karaktersiz bir karakter ki, yazar ona belli bir son yazmayı bile layık görmemiş. Dili edebi eser okumaya yeni başlayanlar için uygun. Edebiyatımızın güzel kitaplarından birisi.

Yavuz’dan bir kesit:
Çatışma öncesi askerin ruhunu öyle bir coşku sarar ki,az sonra ölme ihtimalini dahi düşünmezler. İşte harbin ilk adımı böyle başlar. Ama savaşın sonundaki sevinç yalnız kazananlara aittir ne yazık ki.
Bir insan düşünün mütevazilikte sınırı yok, bir sultan düşünün sırf ordunu düzeni diye diye can yoldaşlarının kellesini almak zorunda kalmış, bir yürek düşünün ki devleti 2.5 katına 8 senede çıkarmış. Bu kitap bunu anlatıyor. Bir ben düşünün ki bunları yorum yaparak bu kitabı tanıtmaya can atıyorum, halbuki elden bir tıklama gelir...