E-Dergi

Kitabın başlangıcındaki alelade bir sorudan yazar gerçek kimliğini sorgulamaya ve bulmaya dair bir serüvene başlıyor.Değişik önermeleri ve tespitleri olan güzel bir kitap.

Bir kitap için bunları yazmaya gönlüm el vermesede bu kitabı okumak için harcanan zamana yazık.Konusu ve insanın kaderini zarlara tayin ettirme fikri bana çekici ve cazip gelmedi.

Yazarın daha ilk romanında - basılmamış olan "tamu" adlı kitabını saymazsak - bu kadar özgün ve deyim yerindeyse demlenmiş bir dil yakalaması hayret verici ve bir o kadar da takdire şayan.İhsan Oktay'ın felsefeci oluşu onun bu kitabına gayet güzel sirayet etmiş ve adeta kitaba can vermiş.Yazar özellikle değişik karakterlerin geçmişlerine götürüp bize tanıttıktan sonra onları birbirlerine ve olaylara öyle güzel bağlıyor ki bu da yazarın hayalgücü ve zekasını apaçık gösteriyor.Metaforları zaten romanlarında çok güzel kullanıyor ve kitap bittiğinde düşünerek ve değişik kaynakları araştırarak kitaptan bir kaç kat daha tat alıyorsunuz.Sadece okunması gereken değil herkese okuması için salık verilmesi gereken bir YAPIT.

Kimi hırslarının peşinde, kimi iktidarın ve itibarın, kimi ganimetin ve zenginliğin ama hepsi de bir şekilde aşkın peşinde. İskender Pala kitabında işte bu aşkın ve buluşamamanın masum ve hüzünlü hikayesini şah ve sultan'ın çekişmesinin arasına öyle güzel nakşetmiş ki artık onlar bizim için sadece şah ve sultan değiller...Alem padişahı Yavuz Sultan Selim Hanı'ı yakından tanımak için de belki güzel bir başlangıç olabilir.Velhasıl okunması gereken güzel bir kitap.

Gürsel Korat'la tanışmamı sağlayan kitap.Aslında kitap öyle güzel kurgulanmış ki bir yanda geleceği rüyalarında gören Stefanos diğer yandan da geçmişi rüyalarında gören Androkinos.Onların kah dostluğu kah düşmanlığı içinde geçen savaşlar ve mücadedeler.Ne yazık ki bu güzel romanın sonuna yazarın nefesi yetmemiş keşke çok daha güzel bir şekilde sonlansaydı bu kitap.Yine de okunması gereken bir kitap; Gürsel Korat'ın kalemi de gayet akıcı ve güzel.