E-Dergi

Başucu eserlerden biri daha.
Analizleri çok iyi. Yıllar öncesinden bugünlere mektup gibi

Yazarın Tiamat kitabını daha önce okumuştum. Ancak yaşanan esrarengiz olaylar beni kitaptan soğutmuştu. Bu kitap ise beni sardı. Ancak çok fazla denizcilik terimi var. İlk başlarda sözlükten masalarına bakıyordum ama bu durumda hikayeye odaklanmamı engelledi. Çoğu denizcilik terimini bilmeden okudum. Bir okuduğum kitaplarda ismi geçen yazar ve kitaplar hep ilgili çeker, araştırırım, en kısa sürede okumaya gayret ederim. Bu kitaptaki kitap ve yazarları araştırınca yazar tarafından uydurulmuş olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğradım. Denizcilikle ilgilenen arkadaşların büyük bir keyifle okuyacağını düşünüyorum

Hikaye güzel, anlatımı sade, serüveni sürükleyici, birçok Yeşilçam filmine ilham almış diyebilirim. Hatta Suat Derviş'in önemli eseri Fosforlu Cevriye'yi hatırlattı bana.

Sıkılmadan kısa sürede okudum. Roman değil, masal değil, destek değil ama karma bir tür. Günlük hayatta kullandığımız bir çok deyimi Gargantua'nın ergenlik çağını anlatırken kullanmış. Bu deyimler ilk kez bu kitapta mi kullanılmış bilmiyorum ama buradan birçok kitaba dağıldığına eminim.
Yazarın ilk kitabı Pantagruel okumak için sabırsızlanıyorum.

Yazarın Sah ve Sultan'ındaki tadını bu kitapta da bulamadım. Olayların gidişatı baştan belirli gibi, beni şaşırtmadı hiç bir bölümü. Birçok soru kaldı kafamda. Çıkar ağzından baklayı ile atı alan Üsküdar'ı geçti deyimleri ortaya çıkış anlamlarına uygun kullanılmamış ki deyimlerin ortaya çıkış hikayelerini İskender Pala'nın 'Bir dirhem bir çekirdek" kitabından okumuştum. Yine Esnaf alayında meslekleri latin Alfabedeki harf sırasına göre sıralamaya çalışmış ancak son 2 meslekte sıralamayı bozmuş. Arap harflerinin kullanıldığı dönemi anlatan bir romanda Latin alfabesine göre sıralama benim gözüme battı. Yazdıklarım eleştiri değil kendime notlardan. İskender Pala gibi bir yazarı eleştirmek haddime değil. Emeğine sağlık.