E-Dergi

Gogol'un neden diğer Rus yazarlarınca deha olarak görüldüğünü Ölü Canlar'ı okuyarak anlıyorsunuz. Natamam bir eser olmasına rağmen büyük bir yapıt. Toplum eleştirileri en güzel mizah yoluyla yapılır. Burada da yazar mizahı Çiçikov ve Rus halkının yaşayışı üzerinden vurucu bir şekilde kullanıyor.Keşke ikinci cildi de tam olarak okuyabilseydik. Mazlum Beyhan'ın çevirisi de muazzam. Tavsiye ederim.

Eser Zamanın Rusyasının ve insanlarının özellikle gençlerin düşüncelerinin gerçekçi bir panoramasını veriyor. Arkadiy'in okulu bitirip yanında hayran olduğu adeta hocası olan Bazarov ile birlikte babasının yanına eve dönüşüyle başlıyor. Nihilist olan gençlerle aristokrat olan büyüklerin kuşak çatışmasına şahit olacaktır ev. Bazarov'u özellikle başlarda sevmesem de sonradan benimsedim kendi kabul etmese de romantik ve idealist tarafı ağır bastı. Rus klasiklerine -özellikle büyük eserlerini (Savaş ve Barış, Karamazov Kardeşler gibi) okumadan önce -başlangıç kitabı olarak da okunabilecek son derece kolay okunan, akıcı bir eserdi. Kitabın çevirisi de çok iyiydi, Ergin Altay her zamanki gibi iyi bir iş çıkarmış. Tavsiye ederim.

Gotik edebiyat türünde kitaplara başlangıç olabilir. Tuhaf,rahatsız edici, değişik bir kurgusu var. Fakat pek beklediğimi bulamadım.

Büyük küçük demeden rahatlıkla herkesin okuyabileceği sürükleyici bir kurgu. Vahşeti, acımasızlığı tüm gerçekliğiyle yansıtmanın yanında sevgiyi de hissettirmeyi çok iyi başarıyor yazar. Jack London'u sevmemek mümkün değil. Herkese tavsiye ederim.

Yazarı Margaret Atwood'un deyimiyle 'üstopya' türünde kesinlikle tüyler ürpertici bir eser. Kitaba hakim olan kasvetli ve karamsar hava okuyucuyu da etkisine alıyor, anlatılanlar rahatsız ediyor. Basit bir kurgu değil; kitapta geçen herhangi bir isim bile (Jacob'ın oğulları, Jazebel vs.) kutsal kitaplardan alıntılanmış dini veya felsefi altyapısı olan kelimeler. Bu da kitabı okumanın lezzetinin artırıyor. Distopya türünü çok sevmemekle birlikte kitabı sevdim. Tavsiye ederim.