E-Dergi

Kitabın adı "21. Yüzyılda Savaş Stratejileri" olmasına rağmen pek de 21. yüzyılın ele alınmadığı, ağırlıklı olarak ABD ve Rusya ve arada diğer devletlerin sahip olduğu askeri araç gereçleri anlatan bir kitap. Bazı bölümlerde sıkıldığım ve maalesef buraları atladığım bir kitap oldu. Sonuç itibari ile sadece okuduğum bir kitap oldu.

Gizli servisler hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Casusluk Bond filmlerindeki gibi havalı bir şey mi yoksa her türlü yalan, düzenbazlığın olduğu dipsiz bir kuyu mu? Bu soruların cevapları ve mafya çarkının nasıl döndüğünü, faili meçhul cinayetleri, dünya çapındaki gizli servislerin nasıl iş gördüğünü alışık olduğunuz Mahir Kaynak'ın analiz ve öngörüleri ile Ömer Lütfi Mete'nin yorumları bu kitapta. Açıkçası bu kitapta Mahir Kaynak'ın diğer kitaplarından farklı şeylerin söylenmediğini üzülerek belirtmek isterim. Ama Mahir Kaynak'ın sıkı bir takipçisi iseniz zaten almışsınızdır.

Kitap tüm Amerikan Tarihi'ni kolonileşme devrinden Soğuk Savaş dönemine kadar itibaren hiçbir ayrıntıyı atlamadan önümüze seriyor. Ne çok hafif, ne de ağır bir dil kullanılmış. Yazar elinden geldiğince objektif olmaya çalışmış. Tarih severlerin bilhassa üniversitesini Amerika'da okumak isteyenlerin kesin ve kesinlikle okuması gereken bir kitap.

Devletlerin üst kademelerinde oynanan oyunları okuyucuya çok güzel sunan bir kitap.Türkiyenin geçmişi ve bugününü ele alması, cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan hataları, komşu ülkelerle olan ilişkileri ve bizlere geçmişimizin nasıl unutturulduğunu güzel anlatmış.Kitapta en irkildiğim bölümler Lloyd George'un İngiltere parlamentosu'nda yaptığı konuşma ve müttefik donanmalarıbaşkomutanı Amiral Hamiton'ın Büyük Britanya Krallığı'na sunduğu rapordu.Sırf bu iki konuşmayı okumak için bile alınmaya değer.

Osmanlı'nın son zamanlarını okul sıralarında hiç görmediğimiz yanlarını ele alan bir kitap. Yazar yanlış bildiğimiz gerçekleri roman olarak ele almış.Yer yer aksiyon olması okuyucuyu kitaba bağlıyor. Savaş meydanında alınan galibiyetlerin diplomasi masasında kaybedilişini güzel resmetmiş. Tabiri caizse "Osmanlıca" kelimelerin yok denecek kadar az olması kitabın her yaştan kişinin anlayabilmesini sağlıyor.İlk yıllarında II.Abdülhamit'in tahtan indirilmesi için elinden geleni ardına koymayan Kuşçubaşı Eşref'in, ilerleyen yıllarda Osmanlı'nın bekası için nasıl tehlikeden tehlikeye koştuğunu ve Enver Paşa hakında daha sağlam ve gerçekçi bilgiler sunuyor. Tarihi roman severlerin kaçırmaması gereken bir kitap.