E-Dergi

Kitabı bitiremedim ve çöpe attım. Ne duygu var, ne kalite. Sadece cinsellik. Judith Mcnaught kitaplarının bir tarzı var hiç olmazsa.

Bir süredir ilgilendiğim bir alandı alternatif tıp. Teknolojinin geliştiği, maddi refah seviyesinin yükseldiği günümüzde, hastalıkların artması hep ironik gelmiştir bana. Kendimce bunu beslenmeye ve ilaçların mucize gibi gösterilmesine bağlamışımdır. İşte bu kitap size gerçek tıbbı anlatıyor. Bunu yaparken de bir tarafı düzelteyim derken diğer tarafı yıkan tıp anlayışından değil, manevi değerlerimizden ilham alıyor. Eminim okurken pek çok şeyin bize yanlış söylendiğini fark edeceksiniz. Bununla birlikte yazar, hastalık sebeplerini söylerken tedavi yollarını da gösteriyor. Bu yollar sizin bedeninizi iyileştirme, maneviyatınızı güzelleştirme yolları olarak karşınıza çıkıyor. Ve siz önceki öğretilenlerin ne kadar kısır olduğunu, hekimlerin hikmet sahibi olmaları ve bedene bir bütün halinde bakmaları gerektiğini anlıyorsunuz. Kısacası okuyun, altını çize çize, notlar ala ala okuyun.

Eğer yoğun duygu ve dram bekliyorsanız tavsiye etmiyorum. Yazar Emma'nın yengesinden çektiklerini öyle sığ anlatmış ki kıza acıyamadım bir türlü. Yıllardır görmediği annesiyle karşılaşmaları basit bir şekilde geçiştirilmiş ve kimse sarsılmıyor o anda. Ayrıca aşk da çok yüzeysel anlatılmış. Tarihi aşk romanı okuduysanız muhtemelen bu kitap size buz gibi gelecektir. Kısacası ortaokul türüne hitap eden ergen kitabı diyebilirim. Tek güzel yanı kapağı bence.

Yazarın en sevdiğim kitabı. Okurken kendinizi Afganistan'ın tozlu, sarı, sıcak sokaklarında hissediyorsunuz. Bir erkeğin kadın dünyasını böyle başarıyla anlatması takdire değer. Tabi ki çok hüzünlü bir hikaye bu. Ve etkileyici. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kitabın anlatımını, betimlemelerini, içindeki duyguyu çok suni buldum. Sadece Şems-i Tebrizi''nin şehit edilme bölümü iyi anlatılmıştı bana göre. Serinin başka kitaplarını da okudum. Tarzını, üslubunu sevmedim, yapmacık geldi.