E-Dergi

Prof. Dr. Sefa Saygılı ve Pedagog Ali Çankırılı psikolojik pedagojik alanda eserlerinden bolca istifâde edebileceğimiz kıymetli yazarlarımızdandırlar. Her eserlerinden olduğu gibi bu eserlerini de gerek hoş ve yapıcı uslûbuyla gerekse ma'nevî değerleri modern dünyâda korumak bazlı önerileriyle oldukça yön ve nasihat verici buldum. Babalığa dair örnekleriyle birlikte çok özet ve hoş bilgiler mevcut.

Tıpkı Pedagog Adem Güneş'in eserleri gibi bu kitabı da gönül rahatlığıyla tavsiye ederek güzel bir istifâdenin hâsıl olmasını dilerim.
Yazarlarına teşekkürler.
Selâmlar.

Prof. Dr. Sefa Saygılı beyefendinin kaleminden çıkan diğer eserler gibi bu eseri de âile kurumunun sağlıklı ve saadetli olması derdiyle dertlere devâ olarak kaleme alınmış.

Allâh kendisinden râzı olsun. Saadetli yuvaların artması ve sağlıklı bireylerin toplumda neşv-u nemâ bulması temennîlerimle.

Kitap toplamda 2 ana bölümde ele alınmış. Biri Zülkarneyn (aleyhisselam) diğeri de Ye’cuc ve Me’cuc’un ele alındığı iki bölüm…

Zülkarneyn alehisselamın bir peygamber mi yahut bir hükümdar mı veya hikmet ehli bir zat mı olduğuna dair ortaya atılan görüşler tek tek izah edilmiş, hangi ihtimalin daha kuvvetli olduğuna yönelik ayet ve hadislerden iktibaslar yapılarak yorumlar getirilmiş. Bu çerçevede, Zülkarneyn’in Mısır’da İskenderiyye şehrini kuran ve adından tarih boyu bahsedilmiş 2 İskender’den biri olup olmadığı da masaya yatırılmış. Buna bağlı olarak bu tip tarihi bilgilerde Kur’an ve Sünnetin kaynaklık etme bakımından ilk sırada yer aldığına dair bilgilendirmeyle birlikte, Ehl-i Kitap’tan iktibas etmedeki ölçüye dikkat çekilmiş.

İkinci bölümde Ye’cuc ve Me’cuc’un ne ve kim olduğuna dair bir kaç görüşün olduğunu belirten yazar, bunları tek tek ele almış ve gerekli açıklamaları da ilave etmiş.

Medreselerde uzun süre okutulan ve rağbet gören, ayrıca Osmanlı medreselerinde de ders kitabı olarak fıkıh dalında okutulan temel kitaplardan biri olan Nûru’l Îzâh, ibadet konularını Hanefi mezhebinin görüşlerini esas alarak kısa ve öz bir şekilde ele almasıyla, muhtasar ilmihal türlerinden eski bir eserdir.

Arapça metni de bulunmakla beraber tercümesi de mevcuttur. Tercüme dili çok ağır olmamakla birlikte aralarda Arapça kelimeler geçmektedir. Yazı kalitesi olarak hem Arapçası hem de Türkçe tercümesi okunaklı.

Müellifin kısa bir önsözünün ardından İmam-ı Azam’ın (rahmetullahi aleyh) hayatı bir kaç sayfada anlatılmış. Ardından kısaca fıkhın tarifi yapılmış, fıkhın faydası ve hükmün kısımları hakkında yine kısa bir mukaddime verilmiş.

Bize göre belki sadece günde yaklaşık 1 saatimizi alan bir ibadet olarak algıladığımız namazı, Ramazan Kayan hocaefendi anlamına inerek bunu bir kulluk manifestosu olarak önümüze koymuş eseri ile… Bırakın namaz şuuru kazanmayı, besmele ve istiazeden başlayarak Fatiha, secde, mescit, kıble ve namazla irtibatlı daha nice hususların manalarına kadar ince yorumlar ortaya koyduğu için “Namazın tefsiri” demekten kendimi alıkoyamıyorum bu kitap için.

Ramazan Kayan hocaefendi Namaz Çağrısı ile neye çağırdığını muhteşem bir dille ifade etmiş. Allah sözlerini tesirli kılsın, gönüllere Namaz aşkı, bedenlere Namaz alışkanlığı kazandırmada onu nicelerine vesile kılsın.

“Bu küçük çaplı, mütevazı kitap çalışmasından dolayı sadece tek bir kişinin bile secde ile buluştuğu müjdesini alırsam, tüm yorğunluğum gitmiş olacak ve benim için bu çalışmadan hedeflediğim amaç gerçekleşmiş olacaktr. Hep namazlı kalınız” Ramazan Kayan