E-Dergi

Afganistan-Rus savaşı, İran Devrimi, Irak-İran Savaşı, Kudüs ve Filistin Davası üzerine çeşitli yayın organlarında yazılmış kısa denemelerden oluşan bu kitapta anlatılanların üzerinden epey zaman geçmiş olmasına rağmen hala aynı oyunların ve tuzakların Müslüman coğrafyalarda hüküm sürdüğünü görmek maalesef üzücü. Günümüz dünyası ile 1979-1985 İslam dünyasının halinin benzerliği de oldukça düşündürücü.

"Hakkı savunan, zulme başkaldıran, Allah'tan başkasına kul olmayı reddeden, insanın insanı sömürmesine karşı duran yürekler yeryüzünde çarptıkça kurtuluş tohumu elbette yeşerecek ve tüm dünyayı tutacaktır bir gün."
Erdem Beyazıt

İslam'ın temel prensipleri Sezai Karakoç'un edebi diliyle mükemmel bir şekilde aktarılmıştır. Dinin özelliğinden, namaz, oruç, hac, kitab, kader, ölüm, haşr, iktisat, kısas,... gibi meselelerdeki özlü hitabı bulacağınız bu güzel eseri okuyun ve okutun.

"Kendi varlığı meselesini daha çözememiş bir insanın, inkara hakkı yoktur."

"Alt alana düşmüş insanı, kendi yerine döndürmek için doktor, insanı insanüstüne yükseltmek için veliler vardır."

Sultan Abdülaziz'in feci bir darbeyle tahtından indirilişi esnasında yaşanan olaylar, sürükleyici bir dille okuyucuyu hiç sıkmadan aktarılmıştır. Kitabı okurken kendinizi olayların ortasında kalmış canlı bir şahit gibi hissediyorsunuz. Yakın dönemi ilgilendiren bu feci vakıa, günümüz dünyasında yaşanan iktidar ve siyaset olaylarını da anlamaya yardımcı olacaktır.

Kitapta; Türklerin Müslüman olma süreci, çoğunlukla Batılı araştırmacıların eserleri baz alınarak anlatılmıştır. Kuru bir ırkçılık davası için yazılmış bir kitap değildir. "İnkârına imkân olmayan bir hakikat vardır; İslâmiyyet Oğuz Türklüğünden ne kadar kuvvet almışsa, Türklük de İslâmiyyetten o kadar kuvvet almış ve netice itibariyle İslâmiyyeti Türklük ve Türklüğü de İslâmiyet yaşatmıştır" cümlesi eserin anlatım tarzı için gayet açıklayıcı bir bilgi verir.

Argo anlatımların yoğun olduğu, kısa sürede yazıldığı belli olan bir hikayeye sahip. Kitap; dünya yaşamını, gençlerin içinde bulunduğu ruh halini, kötülük ve iyilik arasında insanın savruluşu izah etmeye çalışmış olmasına rağmen net bir sonuca varmaktan uzak kalmış.