E-Dergi

İttihat ve Terakki'yi İngiliz arşiv belgeleri ışığında inceleyen ve konuyu gayet derli toplu bir şekilde ele alan objektif bir eser.

İş Bankası Yayınlarından çıkan anı türündeki eserlerden asker hatıratlatının pek çoğunu okudum. Nedense bu kitap beni beklediğim kadar sarmadı. Yazarla aynı yerde (Rusya/Vetluga'da) esaret hayatı yaşamış olan Mülazım Mehmet Arif Ölçen'in "Vetluga Irmağı" isimli kitabı da bence bu kitapla birlikte okunmalı. Her iki asker de aynı yerde, aynı zamanda esaret hayatı yaşamış olmasına rağmen ikisi de farklı bir tabloyu resmediyorlar. Mehmet Arif Ölçen sanki daha hayat dolu gibi...

Sarıkamış harekatının 2 numaralı ismi olan ve aynı zamanda harekatın yapılmasını teşvik eden, ardından da 10. Kolorduyu mevcut harekat planına aykırı şekilde Allahuekber Dağları'na vurup koskoca Kolorduyu dağlarda kırdırıp 400 civarı bir mevcutla Sarıkamış önlerine varabilen paşanın günlüğünde her nasılsa kendisine dair en ufak bir özeleştiri yok !
Esasen; kitabın adı her nekadar Sarıkamış Günlüğü ise de, harekatın icra edildiği 22 Aralık - 5 Ocak tarihleri arasına ait bir kayıt ta zaten yok. Merhum paşa bu tarihlerde intikal ve sıcak çatışma devresinde olduğu için fiili imkansızlıktan dolayı kayıt tutamamış. Yani günlükte en merak edilen döneme ilişkin kayıtlar yok, bu yönüyle hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Bir harp tarihi meraklısı olarak ve özellikle Çanakkale Savaşları'na duyduğum ilgi nedeniyle merakla almıştım ancak beni hiç tatmin etmedi.

Balkan Savaşı sıradında Yanya'daki Fransız Konsolosunun eşi tarafından kaleme alınmış günlük niteliğinde bir kitap. Yazar her nekadar bir Helen hayranı ise de ve yazdıklarında bariz şekilde Yunan taraftarlığı gözüküyorsa da; kuşatma altındaki kentteki günlük yaşantı, Yanya'nın çevresindeki doğal güzellikler, askeri idare, halkın psikolojisi, askerlerin çektiği acılar, meşhur Bizani Kalesi'nin savaştaki rolü vs. gibi öne çıkan unsurlar harika bir şekilde ve edebi bir dille tasvir edilmiş. Yer yer tercümeden kaynaklı devrik cümleler okuyucuyu sıksa da, Balkan Savaşı sırasında azimle direnen üç kentten biri olan Yanya'yı anlatması sebebiyle bence okunması gereken bir kitap.