E-Dergi

Anahtar,kapı,konak ;bu kitapları taa lisedeyken okumuş ,bu tarihi romanlar sayesinde tarihi sevmiş birisi olarak bu serinin ilk kitabı olan "kilit"i okumak bu güne nasip oldu.diğerleri gibi bunu da bir solukta okudum...m.necati sepetçioğlu bu romanla başlayıp 11 kitaba çıkardığı "dünkü türkiye dizisi"yle anadolu türklüğünün oluşumunu tarihsel kronoloji içinde okuyucusuna öyle aktarıyor ki etkilenmemek elde değil...kitabın bazı bölümlerinde türk tarihinden destansı öğeler anlatılarak devletin kuruluşu biraz da bu manevi güçlere bağlanmaktadır..."teşkilat" isimli kitaba yaptığım yorumda da söylediğim gibi türk tarihinde devletin kuruluşu safhasında böyle öğeler hep var olagelmiştir..sepetçioğlu da tüm romanları boyunca bundan yararlanmaktadır.."kilit"le başlayıp anahtar,kapı,konak,çatı diye devam edip bir ev inşa eder gibi anadolunun türkleşmesini befis bir dil ve üslupla anlatan sepetçioğlunu okumayı tüm "kitapyurdu"üyelerine tavsiye ediyorum...

yazar, bir yandan insanların çok eski dönemlerde tek bir dil konuştuğunu ispatlamaya çalışırken diğer yandan dilden giderek türklerin ilk ortaya çıktığı toprakların bilinenin aksine orta asya değil van gölünün güneyi ile mezopotamyanın kuzeyi(zağros bölgesi) olduğunu tek bir kelimeden yola çıkarak değişik ve kendine özgü bir görüş sunuyor.kararı ise okuyucuya bırakıyor.türklerin doğu anadoludan çıkarak azerbaycan,kafkasya,hazarın kuzeyi yolunu izleyerek ve çeşitli saldırılar neticesinde orta asyaya vardıklarını oradan tekrar iran üzerinden anadoluya geldiklerini anlatıyor.bunlar tamamen yazarın kendi görüşleri...ama bunları hiç te hafif olmayan delillerle ortaya koyuyor.bence okumaya ve düşünmeye değer şeyler anlatıyor...benim gibi eski tarihi anlatan kitapları seven okuyucular için sürükleyici bir kitap...bu tür kitapları sevenlere rahatlıkla önerebilirim...ayrıca şunu da unutmamak lazım...atatürk'ün "anadolu bin yıllık değil en az yedi bin yıllık türk yurdudur.biz buraya başka yerlerden gelmedik.zaten hep buradaydık"mealindeki sözünü de hatırlayınca kitapta anlatılanlar daha da anlam kazanıyor...

yazarın bu kitaptan sonra 2009 yılında kaleme aldığı "muhafız" isimli kitabını okuyunca daha da anlam kazanan "teşkilat" isimli kitabını bir solukta okuyup bitirdim...bu ilgimin sebebi de benim de kitapta geçen olayların gerçek olduğuna inanmam ve böyle bir teşkilatın öteden beri var olduğunu düşünmemdir...bu düşüncemin sebebi ise göktürklrden başlayarak karahanlı,selçuklu,anadolu selçuklu,osmanlı ve en nihayetinde "türkiye cumhuriyeti"nin kuruluşlarında bugün bile açıklanamayan sırların olduğunu düşünmemdir...ayrıca günümüz türkiyesinde de hala açıklanamayan esrarlı olaylar zaman zaman olmaktadır...bitlis'in,yazıcıoğlu'nun,kahveci'nin, recep yazıcıoğlu'nun hepsi de kaza olan sırlı ve şüpheli ölümleri gibi...okuyunca sizler de bana hak vereceksiniz...