E-Dergi

beyaz gecelerde çok ince, derin, saf bir aşk hikayesi var..
bu kitaptan hemen önce yer altından notları okumuştum, onda da sonu olmayan bir aşk hikayesi vardı.. aynı olay yineleniyor..
sonu ne olursa olsun o anki yaşananları çok güzel anlatmış usta yazar..
düşüncelerinin içine alıyor okuyanı..
olaylardan çok hissedilenler değer kazanıyor durum böyle olunca..
akıcı, duygusal bir dille yazılmış çok güzel bir kitap..
ev sahibesine ve yer altından notlara göre çok çok daha güzel bir kitap.

müthiş bir hikaye.. hilmi duran, dursun duran, ramazan duran, kamile duran..kısacası duran ailesi, yakın aile dostları, ev sahipleri ki aynı zamanda kapıcı ve bakkalları ve elbette adnan bey..
dolandırcılık, büyük umutlar, hayal kırıklıkları,
anlat demişti ona tanrı, sen sade anlat..
tüm sözler birer inci..
ince ince göndermeler yapan bir inci..
bence yılmaz erdoğan'ın en güzel kitabı..
ve elbette en güzel oyunu.
haşmet babaoğlu bu oyun sahnelenirken yılmaz erdoğan'ın farklı bir yol izlediğini, aslında hasan mezarcı'dan esinlenerek (kendini mesih zanneden vatandaşımız)ortaya salt bir tiyatro-güldürü oyunu çıkarabilmenin elinde olduğunu , ama onun daha muhteşem ve ders verici bir oyun sahneye koyduğunu yazmıştı..
bende tamamen aynı düşüncedeyim..
yılmaz erdoğan işin kolayını seçmemiş, olayı farklı bir boyuttan ele almıştır..
herkese tavsiye ederim..
kitabı ve oyunun vcdsini edinsinler.. zaten oyunu izleyenler kesinlikle kitaba da sahip olmak isteyeceklerdir..

türk dil kurumu tarafından türkçeyi en iyi kullanan dizi seçilmiş, ne garip. KURTLAR VADİSİ ismini büyük harflerle yazıyorum, çünkü ismi bile ölüm kokuyor dizinin. bu filmin senaryosunu yazan arkadaş yapımcısıyla çok iyi anlaşıyor olmalı. çoluk çocuk, büyük küçük, özellikle ülkemizde hemen her yaştaki erkeklerin büyük ilgiyle izlediği bir dizi. ne acı, insanlar bir akşam oturuyorlar, saatlerce vahşet izliyorlar. bir nazi kampı belgeseli izleseler ya da bir savaş tiksinerek bakar, kısmen üzülür, bunun bir vahşet olduğunu söyler, ve o insanlara nefret duyarlar oysa ki. ama bu dizi de insanlar ölüyor, hem de sürekli, sürekli kan var. ve çocuklar izliyor. geçenlerde bir ödül töreninde bu diziye ödül verildi, ne ödülü bilmiyorum, zira ben bunun ödüllendirilecek birşey olduğunu düşünmüyorum, neyse ödülü çocuklar duymasınının havucu verdi. hani şu eğlenceli, zeki, afacan çocuk. ne garip değil mi, türk dil kurumunu bilmem ama bir çok kanalın, yazılı ve sözlü basının, sosyal kuruluşların, ne bileyim birilerinin buna dur demesi lazım. kitabı almayın arkadaşlar, vahşete pirim vermeyin.

BAŞINA GELECEKLERDEN, HAYATININ BÜTÜNÜYLE DEĞİŞECEĞİNDEN HABERSİZ YALNIZCA KARDEŞİNİN EVLİLİĞİNİ KURTARMAK İÇİN YOLA ÇIKAN ANNA, YOL BOYUNCA SOHBET ETTİĞİ KADININ, SÜREKLİ BAHSETTİĞİ OĞLUYLA ORTAK BİR ANISI OLABİLECEĞİNİ BİLE AKLINA GETİRMEMİŞTİ BELKİ DE. TRENDEN İNİŞİ İLE BAŞLAYAN HİKAYESİNİN O AN GERÇEKLEŞEN ÇOK KÖTÜ BİR KAZA SONUCU BİR İNSANIN HAYATININ SON BULDUĞU O DAKİKALARDA, KENDİ ÖLÜMÜNÜNDE AYNI ŞEKİLDE OLACAĞINI SÖYLESELER, BÜYÜK İHTİMALLE YERSİZ BİR ŞAKA OLARAK KABUL EDER, AMA BUNU ZARİFLİĞİ ELDEN BIRAKMADAN KARŞISINDAKİNE HİSSETTİRİRDİ. ANNA, EŞİ VE OĞLUYLA SIRADAN AMA DÜZENLİ BİR HAYAT SÜRERKEN, HAYATININ BÜTÜNÜYLE DEĞİŞMESİNİN ARDINDAN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMIŞ,SİNİR KRİZİ GEÇİRMİŞ VE İNTİHAR ETMİŞTİR. BENCE BU HİKAYEDE ÖNEMLİ OLAN OLAYLAR, SONUÇLAR, SEBEPLER DEĞİL, AŞK UĞRUNA İNSANIN HERŞEYİ YAPABİLECEĞİNİN GÖRÜLMESİDİR. ÖYLE Kİ ANNA DA AŞIK OLDUĞU VRONSKİ UĞRUNA OĞLUNU VE KOCASINI TERKETMİŞ, HATTA SEVDİĞİ ADAMDAN BİR KIZI OLMUŞ FAKAT BU ÇOCUĞA BİLE YETERLİ SEVGİYİ VEREMEMİŞTİR.
ANLAYAMADIĞIM BİR KONU VAR Kİ, O DA ANNA’NIN KOCASININ İLK BAŞLARDA BOŞANMAYA RAZI OLMASINA RAĞMEN BOŞANMAMASI, TAKİ VRONSKİ’Yİ KAYBEDECEĞİ KORKUSUNA KAPILANA KADAR. KİTAPTA ANNA VE VRONSKİ’NİN HİKAYESİ DIŞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BİR KARAKTER VAR Kİ O DA; LEVİN. TOLSTOY BİR DÖNEM KENDİ YAŞADIĞI İNANÇ PROBLEMLERİNİ, DUYGULARINI VE HİSSETTİKLERİNİ, BU KARAKTERE GİYDİREREK ANLATMIŞTIR.
TAM ANLAMIYLA BİR TOLSTOY KLASİĞİ OLAN 2 CİLTLİK BU KİTAP TEK KELİMEYLE İFADE ETMEK GEREKİRSE MÜKEMMEL.VE KESİNLİKLE OKUNMASI GEREKEN BİR ESER.

BENCE BU TÜR KİTAPLAR ÇOCUKLARA OKUTULMAMALI. KÜÇÜK YAŞTA HANGİ DİNE MENSUP OLDUĞUNU BİLEN ÇOCUK ZATEN TEK YÖNLÜ DEĞERLENDİRME YAPMASI GEREKTİĞİ İÇİN SADECE VERİLENENE İNANACAK VE BAŞ KALDIRMAYACAK, KENDİ DÜŞÜNCESİNİ İFADE EDEMEYECEKTİR.BENCE DİN KONUSUNDA İNSANLAR KENDİLERİNİ TAMAMEN HAZIR HİSSETTİKLERİNDE BİLGİ EDİNMEYE BAŞLAMALILAR. VE BU KİMSENİN YÖNLENDİRMESİYLE OLMAMALI.