E-Dergi

Kitap, mizah ve gülme üzerine son derece doyurucu teorik bilgiler içeriyor. Platon'dan Freud'a mizaha bakış nasıl değişmiştir? Mizah teorileri nelerdir? Bu gibi soruların cevapları kitapta bulunabilir. Yazar, Henri Bergson'un kuramından hareketle dört ciltten oluşan Akbaba Mizah Hikayeleri Antolojisini irdelemiş ve buradaki öyküleri mizah kuramına göre tasnif ederek öykülerdeki mizahi unsurları yorumlamıştır. Bu kıymetlı eser için yazara teşekkürü borç bilirim.

Kitabın adı çok iddialı. Ama içeriği o adı karşılamıyor. Türklerin Tarihi deyip çoğunlukla Anadolu Türklerinin tarihinden bahsetmek olmamış. Nerede Asya Türkleri? Osmanlı müthiş işler yaparken Asya'da Türklerin durumu neydi? Bize bunları da anlatması lazım Hocanın.

"Hiçbirimiz inkar edemeyiz ki bugün dünyada ümmet-i İslamiye kadar sefil, bedbaht, perişan, âciz, kudretsziz kuvvetsiz, ilimsiz, irfansız bir cemaat yoktur." diyor Âkif. Boş Doğu heveskârlığını bir yana bırakıp Batı'yı taklitçilikten de öte bir düşünce ile algılamak gerektiğinden söz ediyor. Kuru tevekkülün, türbe sevdakârlığı yapmanın toplumumuzu ne denli cahil bıraktığını anlamış olduk. Üzeri başka başka kılıflarla örtülmüş gerçek Akif var bu kitapta.

Hızırla Kırk Saat bölümünde sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Buna rağmen Mona Rosa şiiri zaten bir efsanedir. Şehrazat şiiri ezberimdedir ve o şiire bir de nazire yazdım. Çok değerli bir şairimiz...

Bazı şiirleri gerçekten de çok kapalı. Anlamak için çaba sarf etmek de yetmiyor. Ama tabii ki bu şairin değersizliği anlamına gelmiyor. Şiirin manasına eremeyen benim gibi okuyucular zorlanıyordur. Buna rağmen idrak edebildiğim şiirleri çok güzel. Birkaç arkadaşım da kitabı okumak için sıraya girdi.