E-Dergi

Herkese Selamlar ,

Kitapta en fazla okumaktan en fazla keyif aldığım bölüm , İstanbulun fethi ile ilgili İstanbul gezisi bölümü idi , bunun dışında tarih sevmeyenler , kitabı zekice kurgulanmış bir polisiye okumak için alanların hayal kırıklığına uğrayacağını söyleyebilirim , Malesef olayların kurgulanması çok basit hazırlanmış , zaten bunu da kitabın sonunda ki katilin kim olduğundan da kolaylıkla görebilirsiniz.

Merhaba ,
Evet eser gercekten resmi tarihin cok cok dısına cıkıp ozgun bilgiler veriyor ,bu yonden gercekten bagımsız bir yapıt , ama yinede kitapta yer alan ozellikle 2. mesrutiyet sonrasını kapsayan bilgilerin gercekliligi konusunda cekincelerim var.Ozellikle ermeni, tehcirine merak duyan biri olarak bu konuda tatmin oldum fakat ermeni cetelerin yapıp-ettiklerine nedense hic deyinilmemis.Ben acı kıyası yapmıyorum kesinlikle , yani bir tarafın acısı daha fazla oburu bu kargasayı daha ucuz atlatmıstır demiyorum , ancak Ermenilerin cetecilik faaliyetleri acaba tehcire karsı mı basladı ,yoksa tehcirden oncesinde mi nicin neye karsı baslamıstır , bunun cevabını bu kitapta bulamıyorsunuz.

Herkese merhaba,
Kitabı bir cırpıda bitirdim , kolay okunabilen fazla derinligi olmayan bir eser , yer alan birkac ilginc olay dısında bir cogunu tarihle icli - dıslı olan herhangibi zaten daha once duymustur , aradıgım detay ve ozgun bilgileri maalesef bulamadım. Ama yinede ilginc ve kolay okunabilen bir kitap.

Merhaba
Malta savası gercekten tarihimizde hakettigi onemi alabilmis bir konu degil , Bence bu kitap gerecekten savas ın i yuzunu sanki oradaymıs gibi bizlere sunuyor ve canlı canlı izliyormuscasına bizi kusatma günlerine goturuyor .Bence bu savas donum noktası Osmanlının artık iyice kemiklesmis ozguveninin sonu ve surekli maglubiyetlere alısmıs batılaların kazanabilecegini gostermesi acısından onemli.Ancak , iki baslı yonetimin on binlerce (30. bin) insanımızın (elit kuvvetlerin) canına mal olmasını aktarması acısından da cok onemli.Ve son olarak buyuk , degerli amiral Turgut reis in canına mal olması kusatmanın en onemli diger bir sonucu.Gercekten dramatik ama en acı olanın gucunun zirvesinde olan ve 30.000 elit askerini kaybeden Osmanlının bu maglubiyetten en ufak bir ders , bir sonuc yada onlemler cıkarmamasıdır ,hemen ardından gelen İnebahtı bunun en acık ornegi, ,Galiba galibiyet ve basarılara alısmıs iktidarlarında en buyuk zaafı budur yani "ders cıkarmamak -tevazuu gostermemek".

Osmanlının son yıllarında yetisen aydınlarımızın ozel hayatları gercekten cok ilgi cekici,Kitaptaki deyimle "munevverlerin" gunumuz "unluleri" ile farkları insana keske o yılları yasayabilseydim dedirtiyor , Ayrıca baskıcı bir donemde yasayan aydın da olsa insanlarımızın ne yollara muracaat ettigini okumak gercekten enteresan , Ornegin Abdulhamit doneminde baskılardan yılan Tefik FİKRET in İngiliz ordusuna katılma planı gibi , Son derece vatansever olan insanı bu yollara bu sapkınlıklara basvurmayı mecbur bırakan donem yonetimin acaba bu iste hic mi sucu yok ?Bu baglamda kitabı derleyen , ve ara ara yorumları ile katılan yazara da bir kac lafım var , Siz Hikmet Feridun Es in aktardıgı anıları bazı yonleriyle elestirmis hatta H.F.E bugun yasasaydı Abdulhamit donemi hakkında bu dusuncelere sahip olmazdı gibi bir garip dusunce uretmissiniz , Bence siz Abdulhamit donemi ni gormus olsaydınız suanki dusuncelerinizi savunmazdınız , Oyle ya davulun sesi uzaktan hos geliyor.Bu onlarca aydının cektigi cile ugradıgı surgunler bosa gitmedi .Aklın ve bilimin yol gostericiligini hayatında benimsemis onlarca Osmanlı aydınımızı okudukca ,cesaretlerinden , dusuncelerini savunma direnclerinden son derece gurur duydum .Bu yuzden rahmetli Hikmet Feridun ES e bize bu cok degerli anıları aktardıgı icin minnettarım ,ancak aynı tesekkuru kitabı derleyen ve gereksiz yorumlarını kitaba katan Beyefendi icin soyleyemeyecegim.