E-Dergi

Kitap konusu ilginç geldiği için almıştım, ama ezber bozma derecesinin bu seviyede yüksek olabileceğini tahmin etmemiştim. Bir döneme ait ezberleriniz, duyup dinledikleriniz yerle bir olabilir. Hazırsanız alın okuyun ve gözünüzün önünden bir perde kalkıversin...

yaklaşık iki yıl önce okumuştum bu kitabı. öncelikle belirtmeliyim ki bilimsel bir üslüp ve yaklaşımla kaleme alınmış bir eser bu. okumaya başlamadan önce yazarın belli bir idolojiye hizmet etmek için bu kitabı yazmış olabileceğine dair endişelerim vardı. elbette kitapta ara ara yaptığı yorumlarla kendi görüşünü de paylaşıyor ancak bunu yaparken bile olabildiğince veriler üzerinden gitmeye çalışmış.

bu açıdan kesinlikle okunması gereken bir eser. ayrıca kitabı okuduğumda şaşırdığım ve aklımda kalan önemli bir husus kürdolojinin kurucusu sayılan bir rus bilimadamının (ismini hatırlayamadım şimdi) kürtçede kelimelerin büyük kısmının sanıldığı gibi fars kökenli değil, türkçe kökenli olduğunu bulması bilgisi idi.

ilginç bir kitap, tavsiye ederim.

içerik olarak dolu bir kitap.bir nevi otobiyografi olarak da okunabilir. sürükleyici bir dil ve hayat hikayesi bıktırmadan okunuyor.

ancak kitapta bölümler tam anlamıyla belli bir kronolojiyi takip etmiyor. bazen o bölümün anlatıldığı normal zaman diliminin ilerisi veya gerieindeki tarihten olaylar aktarılıyor, ki bu durum okuyucunun (veya en azından benim) kafasını karıştırabiliyor.

ilerleyen baskılarında düzeltilmesi gereken bir husus olduğunu düşünüyorum. bu eksiklik giderilirse tam anlamıyla bir otobiyografi ve sürükleyici bir roman tadında okunabilir.

kitap, davutoğlu'nun danışmanlık ve büyükelçilik yaptığı zaman diliminde kendisiyle yapılan ropörtaj ve söyleşilerden oluşuyor. bu sebeple benim gibi bakanlık yaptığı dönemi değerlendirdiği bir kitap olarak düşünüp bu beklenti ile alırsanız hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

bu söylediklerim elbette kitap hakkında menfi yorumlar değil ama daha çok durum tespiti olarak algılanmalı. ayrıca birçok röportaj kendi içerisinde birçok tekrar içeriyor. buna rağmen davutoğlu'nu seven, daha önce çıkan iki kitabını da almış ve okumuş birisi olarak doyurucu bir içerik sahibi olduğunu söyleyebilirim ve tavsiye ederim.

okuyan kişiye elbette zorlama ile yazılan resmi tarih hakkında bir fikir verecektir ancak büyük beklentilerle okunmaması gereken bir kitap. öncelikle konu bütünlüğü yok. konular birbirinden çok kopuk işlenmiş. ayrıca özellikle belirtmeliyim ki kitapta onlarca harf ve yazım hatası var. bir kitapta bu tarz hataları bir kaç kez görünce o kitaba olan saygımı yitiriyorum. benim elimde 3. baskısı var kitabın, umarım bundan sonraki baskılarında tekrar gözden geçirip hataları düzeltirler.